Punk; kültür politika ve estetiği ile kurumsallaşmış zanaat teorileri ve bunu yaratan topluma sosyal sisteme karşıt doğmuş bir reddediştir. Punk sanatçıyı ihtilalci olarak görür geleneksel ve kalıplaşmış davranış ve hayat biçimine karşıt yıkıcı bir hâl geliştirir. Bireyin kişiye özel gelişimini yönlendiren hayat biçimini şekillendiren sosyal organizmayı herşeyin suçlusu olarak görür ve saldırmaktan çekinmez. Punk'a göre herşey aşağı üst olmalıdır; aykırı eksantrik giyim tarzı ve yevmiye yaşamda sınırlann belirsizleştirilmesi şuurlu kışkırtıcılık onay görmüş ve tekdüzeleşmiş hayat biçiminin tekrar düzenlenmesi ( veya düzensizleştirilmesi) punk hayat biçiminin ihtilalci taktikleridir.
Punk'ın kendini var ettiği sahne; iktisadi ve sosyal buhranın yaşamın her alanını cenderede tuttuğu 1970'lerin bitiş dönemlerindeki İngiltere'dir. Punk akımı; İngiltere'deki iktisadi bunalımdan kocaman kayıp gören işçi sınıfı gençleri aralarında doğdu. "Geleceğin olmadığı'" hayatlarının ve siyasal güç sahibi kişilerce yönetilen bir toplum aracılığıyla önceden belirlendiği gerçeği sosyal dinamiği oluşturan gençlerin en kocaman buhranıydı. Bu buhranın köklerinin fütürizm dadacılık nihilizm ve anarşizm
Punklar içerisinde bulunduklan durumu protesto etmek için ellerindeki her gereç ile bedenleri de dahil olmak üzere kendilerini ironik bir şekilde " sosyal atık" olarak sundular: Köle kıyafetleri zincirler deriler dayatılan cinsiyetçi modaya karşıt androjenlik parçalanmış giysiler rengarenk ve dikleştirilmiş rahatsız edici saç biçimleri ve punk sembollerinden bedene iliştirilmiş çengelli zoka ... Punk antimodadır. Maksadı geleneksel kalıplar içerisinde hayatını sürdüren topluma karşıt algıyı bozmaya göre açık bir saldındır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder