SAYFA 49:
BULMACA:
1- Moğolistan
2- mit
3- oğuz kağan destanı
4- klasik
5- Osman bey
6- ilyada
7- yuğ
8- tercümanı ahval
9- koşuk
10- sagu
11- nutuk
12- manaz
13- kurgan
14- alp er tunga
15- nevruz
16- ozan
17- tigin
18- Tanzimat fermanı
19- tonyukuk
21 Eylül 2013 Cumartesi
ÖSS’nin Tarihçesi
ÖSS’nin Tarihçesi
1974’te Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme (ÜSYM) kurumunun kurulduğundan bahsetmiştik. Bu kuruluş 1981’de ÖSYM adını alarak YÖK’e bağlanmıştı. 1981’den sonra ÖSS sık sık değişime uğramıştır.
İki basamaklı sistem
Öğrensi seçme işi 1981 yılından itibaren iki basamaklı bir sınav haline getirilmiştir. İki basamaklı sınavda ilk basamak Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) nisan ayında , ikinci basamağı oluşturan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) ise haziran ayı içinde yapılmaya başlanmıştır.
OÖBP Sahneye Çıkıyor!
1982 yılından sonra da ortaöğretim kurumlarından adayların diploma notları istenmeye başlanmış ve bu notlar Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) adı altında belli ağırlıklarla sınav puanlarına eklenmiştir. Yani lise diploma ortalamamız üniversite kazanmamızda rol oynamaya başlamıştır.
Tek basamaklı sınav sistemi neydi ?
1999 yılından itibaren iki basamaklı sınav sistemi kaldırılmış tek basamaklı sisteme geçilmiştir. Artık sadece ÖSS vardır. 2006 yılında ise bir değişiklik daha yaşanmış sınav soruları iki kısıma ayrılmış bir kısmı ÖSS olarak bir kısmı da müfredatın içerisinden hazırlanarak sorulmuştur.
1974’te Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme (ÜSYM) kurumunun kurulduğundan bahsetmiştik. Bu kuruluş 1981’de ÖSYM adını alarak YÖK’e bağlanmıştı. 1981’den sonra ÖSS sık sık değişime uğramıştır.
İki basamaklı sistem
Öğrensi seçme işi 1981 yılından itibaren iki basamaklı bir sınav haline getirilmiştir. İki basamaklı sınavda ilk basamak Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) nisan ayında , ikinci basamağı oluşturan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) ise haziran ayı içinde yapılmaya başlanmıştır.
OÖBP Sahneye Çıkıyor!
1982 yılından sonra da ortaöğretim kurumlarından adayların diploma notları istenmeye başlanmış ve bu notlar Ortaöğretim Başarı Puanı (OBP) adı altında belli ağırlıklarla sınav puanlarına eklenmiştir. Yani lise diploma ortalamamız üniversite kazanmamızda rol oynamaya başlamıştır.
Tek basamaklı sınav sistemi neydi ?
1999 yılından itibaren iki basamaklı sınav sistemi kaldırılmış tek basamaklı sisteme geçilmiştir. Artık sadece ÖSS vardır. 2006 yılında ise bir değişiklik daha yaşanmış sınav soruları iki kısıma ayrılmış bir kısmı ÖSS olarak bir kısmı da müfredatın içerisinden hazırlanarak sorulmuştur.
10. Sınıf Fizik Kitabı Sayfa 31 Cevapları
sayfa 31
10.r=0,1
250.0,3+100.0,1-200.0,2=45Nm (-) yönünde
13.sin37.t1=216 t1=360 360/1=t2/sin53(lami teoremi)===> t2=288
288/sin37=t3/1 =====>t3=480
14.30/sin37=Gb/1=x/sin53 (2x=Ga) ====> Gb=50 Ga=80
15.cos37.T=32 T=40 sin37.40.0,9=36.x====> x=0,6
16. B yi moment alarak A yı moment alarak
Fa.4=200.3 Fa=150N Fb.4=200.1 Fb=50N
17. sin53.Fd(uvar).5=sin37.750.4 ====> Fd=450N
sin37.Fy(er).5=sin37.750.1 =====> Fy=150N
10.r=0,1
250.0,3+100.0,1-200.0,2=45Nm (-) yönünde
13.sin37.t1=216 t1=360 360/1=t2/sin53(lami teoremi)===> t2=288
288/sin37=t3/1 =====>t3=480
14.30/sin37=Gb/1=x/sin53 (2x=Ga) ====> Gb=50 Ga=80
15.cos37.T=32 T=40 sin37.40.0,9=36.x====> x=0,6
16. B yi moment alarak A yı moment alarak
Fa.4=200.3 Fa=150N Fb.4=200.1 Fb=50N
17. sin53.Fd(uvar).5=sin37.750.4 ====> Fd=450N
sin37.Fy(er).5=sin37.750.1 =====> Fy=150N
9. Sınıf Modüler Aritmetik soruları ve cevapları açıklamalı - 1
3)2004üzeri2004+2005üzeri2005+ 2006üzeri2006 toplamının 5 ile bölümünden kalan kaçtır? |
2oo4 üssü 2oo4 = x ( mod5)
4 üssü 2oo4 = x (mod5)
4 üssü 1 = 4 (mod5)
4 üssü 2 = 1 (mod5)
(4kare)üssü 1oo2 = 1 (mod5)
2oo5 üssü 2oo5 = x (mod5)
Tam bölündüğü icin x = 0
2oo6 üssü 2oo6 = x (mod5)
1 üssü 1oo6 = x (mod5)
x = 1
1+1 = x (mod 5 )
x = 2
LİSE 1.SINIFLAR Coğrafya SAYFA 43 ten 49 a kadar sayfalar ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI
LİSE 1.SINIFLAR SAYFA 43 ÖLÇME DEĞERLENDİRME SORULARI
Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
SORU-1-Kuzey kutup çevresi yaklaşık olarak (21 Mart -23 Eylül )6 ay güneş görür.Ancak burası yinede buzlarla kaplıdır neden.
Güneş ışınlarının geliş açısının eğik olması ve ışınların atmosferde izlediği yolun fazla olması tutulmanın artmasından dolayı bu ışınlar çok fazla ısıtıcı etkide olmaz.
SORU-2-Dünya üzerinde güneş ışınları nerelere dik açıyla gelir neden.
Güneş ışınlarının dünya üzerine dik açıyla gelebildiği noktalar dönenceler arasında kalan yerlerdir.23 derece 27’ lık eğiklik bu dönencelerin sınırını oluşturur.Kuzey yarım kürede Yengeç Dönencesi Güney yarım kürede Oğlak dönenceleri güneş ışınlarının doksan derece ile gelebildiği son noktalardır.Dönencelere yılda bir kez dönenceler arasında kalan yerlere yılda 2 kez 90 derece ile gelebilir bu noktaların üst enlemlerine güneş 90 derece ile gelemez.
SORU-3-Bir yıl 12 aydan oluşur .Ayların süresi 30-31 gündür.Ancak bunlardan şubat 28 günden ibarettir.Neden temmuz veya ağustos ayları 31 gün sürerken şubat ayı 28 gün sürer.
Dünya güneş etrafında yıllık hareketini gerçekleştirirken yörüngesinden dolayı bazen güneşe çok yaklaşır bazen de uzaklaşır. En yakın 3 ocak dönemi en uzakta 4 temmuz tarihleridir.Bu yaklaşmalar sırasında güneşin çekim gücünün artması sebebiyle dünyanın dönüş hızında artış meydana gelir bu artışla beraber oluşan hızlı dönüş şubat ayının 28 gün de tamamlanmasına sebep olur.Temmuz ayındaki yavaş dönme sonucu güneşten uzak bir konumda olduğu için yavaşlayan dönüş bu ayların 31 gün de tamamlanmasına yol açar.
NOT:Sevgili gençler bu konu sırasında şu soru karşınıza çıkabilir.Neden yakın olduğumuz tarihte kışı yaşıyoruz da uzak olduğumuz 4 temmuzda yazı yaşıyoruz şeklinde ; bu soru ile ilgili temmuz ayında uzak olmamıza rağmen ışınları dik açıyla alırız.Şu bat ayında yakın olmamıza rağmen yörüngeden dolayı ışınları eğik aldığımızdan kış mevsimi yaşanır.
Aşağıdaki boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.
1-Sıcaklık kuşaklarının dağılışında kara de denizlerin dağılışı etkilidir.
Çünkü kara ve denizlerin ısınma özellikleri birbirinden farklıdır karalar çabuk ısınır çabuk soğurken denizler geç ısınıp geç soğur.Kara ve denizlerin oranların yarım küreler arasında farklı olması sıcaklık kuşaklarının sınırlarının belirlenmesinde etkili olmuştur.
2-Sıcaklık kuşaklarının ortaya çıkmasında okyanus akıntıları etkilidir.
Çünkü okyanus akıntıları dünya sıcaklık dağılışında etkilidir.Kutuplardan gelen akıntılar sıcaklık değerlerini düşürürken ekvatordan gelen akıntılar sıcaklığı arttırıcı etki yapar.
3-Dünya sıcaklık kuşaklarının oluşmasında Dünya’nın şekli etkilidir.
Çünkü dünyanın şeklinden dolayı ekvatordan kutuplara gidildikçe güneş ışınlarının geliş açıları azalır bu azalma ısınma özelliklerini ve sıcaklık dağılışını etkiler.
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına D yanlış olanların yanına Y harfi yazınız.
1-D 2-Y 3-Y 4-Y 5-D
Aşağıdaki soruların doğru seçeneklerini işaretleyiniz.
1-D Yengeç Dönencesi
2-D Denizlerin dağılışı
3-A 21 Mart
4-E Sidney
5-E Ekvator ile ekliptik arasındaki açı
Sayfa 48
Aşağıdaki soruları kitabınızdaki grafiğe bakarak cevaplandırınız.
SORU-1-Atmosferde sıcaklık değişimi nasıldır?
Atmosferin farklı katları arasında farklı değişim göstermektedir.Troposferde yukarı doğru azalırken Stratosferde yukarı doğru artmaktadır.Mezosferde azalırken iyonosferde yukarı doğru sıcaklık azalmaktadır.
SORU-2-Troposferde sıcaklık değişimi nasıldır?
Troposferde sıcaklık yukarı çıkıldıkça azalır.
SORU-3-Canlı yaşamı için en uygun sıcaklık şartlar hangi katmandadır.
Troposfer katında bulunur.
SORU-4-Bulutsisyağmurkar gibi hava olaylarının hangi atmosfer katında görülmesi beklenir.
Troposferde görülmesi beklenir çünkü bu olayların gerçekleşmesi için gerekli olan su buharı sadece bu kattadır.
HAVA OLAYLARI
Sayfa 49
Etkinlik Çalışması: Ders kitabındaki hava olayları adlı metin okunarak
SORU-1-Hangi hava olaylarından bahsedilmiştir.
Sis çiy bulut meltem nem rüzgâr şimşek gök gürültüsü yağmur.
SORU-2-Yaşadığınız yerde mevsimlere göre hava olayları nasıl bir değişim göstermektedir?
Kış mevsiminde genelde bulutlu nemli yağmurlu havalar sık esen rüzgârlar bazen ılık esen lodos yaşanmakta yine kış aylarında uzun sürmese de kar yağışı ve don olayları yaşanmakta ilkbaharda yağışlar azalırken güneşli ve sıcak günler yaşanmaya başlanmakta bol güneşli yağmursuz yağışsız geçen yaz günleri yaşanır. Hava sıcaklıklarının düşmesi artan bulutlar rüzgârlar ve başlayan yağışlarla gelen sonbahar kışın gelmekte olduğunu haber vermektedir.
SORU-3-Metne göre hava olayı kavramını tanımlayınız.
Hava Olayları: Atmosferde görülen kısa süreli değişimler veya olaylardır.
Yağmur yağması Rüzgâr esmesi bu türlü olaylardır ve hepimizin bildiği gibi bu tür olaylar çok uzun sürmez ve kısa sürelerde sürekli değişir.
HAVA DURUMU VE İKLİM
Sayfa 50
Aşağıdaki soruları haber ve okuma metninden yararlanarak tartışıp cevaplandırınız.
SORU-1-Hangi metindeki hava olayları uzun süreleri kapsanmaktadır?
II.Metindeki hava olayları daha uzun sürelidir.
SORU-2-Metinlerden hangisi hava durumu hangisi iklim özelliklerini belirmiştir?
I.Metin hava durumu II.Metin iklim özelliklerini belirtmiştir.
SORU-3- Günlük kıyafet seçimlerimizi hangi metne göre belirlerdiniz?
I. metne göre belirlerdik.
SORU-4- Metinden ve ön bilgilerinizden yararlanarak iklimin yaşamımızı nasıl etkilediğini söyleyebilirsiniz?
Yaşadığımız yerdeki doğal bitki örtüsü akarsuların özellikleri insanların yaşam tarzları geçim kaynakları beslenme durumu yaptıkları kış hazırlıkları konut tipleri ekonomik etkinliklerinin türü iklimin kontrolü altındadır.
SORU-5- Metinden ve ön bilgilerinizden yararlanarak hava durumunun yaşamımızı nasıl etkilediğini söyleyebilirsiniz?
Hava durumu günlük yaşamda giyeceğimiz kıyafet yola çıkarken yanımıza almamız gereken eşya ( Şemsiye zincir çekme halatı) gün içinde meydana gelecek aşırı sıcaklar halsiz kalma sıcaklık çarpması gibi sağlık sorunları veya anormal soğukların yol açtığı don olayları gibi zararlar verebilmekte ancak bu özellikler kısa süreli olduğu için uzun bir zaman boyunca insanların yaşamlarını aynı şekilde etkilememektedir.
SORU-6-Gelecek yaz yapacağınız tatili hangi metinden yararlanarak planlarsınız?
II.metine göre
SORU-7-İkinci metinde verilen bilgilerden yararlanarak iklim ile ilgili genellemelerin ne kadar geriye gittiğini söyleyebilir misiniz?
İklimle ilgili genellemeler 50- 100 yıl gibi geriye gittiği söylenebilir.
SORU-8-Birinci metinde verilen bilgileri ne kadar süre kullanabilirsiniz?
En fazla birkaç gün veya hafta süreyle kullanılabilir.
SORU-9-Sizde bir tanıtım broşürü verilseydi yaşadığınız yerin iklim özeliklerini nasıl tanıtırdınız?
Yaşadığınız yerin iklim özelliklerini yazabilirsiniz.
Yazları sıcak ve kurak geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 18°C - 20°C arasında değişir. Kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 600–1000 mm arasında değişir ve yağış rejimi düzensizdir. Kar yağışı ve don olayı pek görülmez.
Aşağıdaki soruları cevaplandırınız.
SORU-1-Kuzey kutup çevresi yaklaşık olarak (21 Mart -23 Eylül )6 ay güneş görür.Ancak burası yinede buzlarla kaplıdır neden.
Güneş ışınlarının geliş açısının eğik olması ve ışınların atmosferde izlediği yolun fazla olması tutulmanın artmasından dolayı bu ışınlar çok fazla ısıtıcı etkide olmaz.
SORU-2-Dünya üzerinde güneş ışınları nerelere dik açıyla gelir neden.
Güneş ışınlarının dünya üzerine dik açıyla gelebildiği noktalar dönenceler arasında kalan yerlerdir.23 derece 27’ lık eğiklik bu dönencelerin sınırını oluşturur.Kuzey yarım kürede Yengeç Dönencesi Güney yarım kürede Oğlak dönenceleri güneş ışınlarının doksan derece ile gelebildiği son noktalardır.Dönencelere yılda bir kez dönenceler arasında kalan yerlere yılda 2 kez 90 derece ile gelebilir bu noktaların üst enlemlerine güneş 90 derece ile gelemez.
SORU-3-Bir yıl 12 aydan oluşur .Ayların süresi 30-31 gündür.Ancak bunlardan şubat 28 günden ibarettir.Neden temmuz veya ağustos ayları 31 gün sürerken şubat ayı 28 gün sürer.
Dünya güneş etrafında yıllık hareketini gerçekleştirirken yörüngesinden dolayı bazen güneşe çok yaklaşır bazen de uzaklaşır. En yakın 3 ocak dönemi en uzakta 4 temmuz tarihleridir.Bu yaklaşmalar sırasında güneşin çekim gücünün artması sebebiyle dünyanın dönüş hızında artış meydana gelir bu artışla beraber oluşan hızlı dönüş şubat ayının 28 gün de tamamlanmasına sebep olur.Temmuz ayındaki yavaş dönme sonucu güneşten uzak bir konumda olduğu için yavaşlayan dönüş bu ayların 31 gün de tamamlanmasına yol açar.
NOT:Sevgili gençler bu konu sırasında şu soru karşınıza çıkabilir.Neden yakın olduğumuz tarihte kışı yaşıyoruz da uzak olduğumuz 4 temmuzda yazı yaşıyoruz şeklinde ; bu soru ile ilgili temmuz ayında uzak olmamıza rağmen ışınları dik açıyla alırız.Şu bat ayında yakın olmamıza rağmen yörüngeden dolayı ışınları eğik aldığımızdan kış mevsimi yaşanır.
Aşağıdaki boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.
1-Sıcaklık kuşaklarının dağılışında kara de denizlerin dağılışı etkilidir.
Çünkü kara ve denizlerin ısınma özellikleri birbirinden farklıdır karalar çabuk ısınır çabuk soğurken denizler geç ısınıp geç soğur.Kara ve denizlerin oranların yarım küreler arasında farklı olması sıcaklık kuşaklarının sınırlarının belirlenmesinde etkili olmuştur.
2-Sıcaklık kuşaklarının ortaya çıkmasında okyanus akıntıları etkilidir.
Çünkü okyanus akıntıları dünya sıcaklık dağılışında etkilidir.Kutuplardan gelen akıntılar sıcaklık değerlerini düşürürken ekvatordan gelen akıntılar sıcaklığı arttırıcı etki yapar.
3-Dünya sıcaklık kuşaklarının oluşmasında Dünya’nın şekli etkilidir.
Çünkü dünyanın şeklinden dolayı ekvatordan kutuplara gidildikçe güneş ışınlarının geliş açıları azalır bu azalma ısınma özelliklerini ve sıcaklık dağılışını etkiler.
Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların yanına D yanlış olanların yanına Y harfi yazınız.
1-D 2-Y 3-Y 4-Y 5-D
Aşağıdaki soruların doğru seçeneklerini işaretleyiniz.
1-D Yengeç Dönencesi
2-D Denizlerin dağılışı
3-A 21 Mart
4-E Sidney
5-E Ekvator ile ekliptik arasındaki açı
Sayfa 48
Aşağıdaki soruları kitabınızdaki grafiğe bakarak cevaplandırınız.
SORU-1-Atmosferde sıcaklık değişimi nasıldır?
Atmosferin farklı katları arasında farklı değişim göstermektedir.Troposferde yukarı doğru azalırken Stratosferde yukarı doğru artmaktadır.Mezosferde azalırken iyonosferde yukarı doğru sıcaklık azalmaktadır.
SORU-2-Troposferde sıcaklık değişimi nasıldır?
Troposferde sıcaklık yukarı çıkıldıkça azalır.
SORU-3-Canlı yaşamı için en uygun sıcaklık şartlar hangi katmandadır.
Troposfer katında bulunur.
SORU-4-Bulutsisyağmurkar gibi hava olaylarının hangi atmosfer katında görülmesi beklenir.
Troposferde görülmesi beklenir çünkü bu olayların gerçekleşmesi için gerekli olan su buharı sadece bu kattadır.
HAVA OLAYLARI
Sayfa 49
Etkinlik Çalışması: Ders kitabındaki hava olayları adlı metin okunarak
SORU-1-Hangi hava olaylarından bahsedilmiştir.
Sis çiy bulut meltem nem rüzgâr şimşek gök gürültüsü yağmur.
SORU-2-Yaşadığınız yerde mevsimlere göre hava olayları nasıl bir değişim göstermektedir?
Kış mevsiminde genelde bulutlu nemli yağmurlu havalar sık esen rüzgârlar bazen ılık esen lodos yaşanmakta yine kış aylarında uzun sürmese de kar yağışı ve don olayları yaşanmakta ilkbaharda yağışlar azalırken güneşli ve sıcak günler yaşanmaya başlanmakta bol güneşli yağmursuz yağışsız geçen yaz günleri yaşanır. Hava sıcaklıklarının düşmesi artan bulutlar rüzgârlar ve başlayan yağışlarla gelen sonbahar kışın gelmekte olduğunu haber vermektedir.
SORU-3-Metne göre hava olayı kavramını tanımlayınız.
Hava Olayları: Atmosferde görülen kısa süreli değişimler veya olaylardır.
Yağmur yağması Rüzgâr esmesi bu türlü olaylardır ve hepimizin bildiği gibi bu tür olaylar çok uzun sürmez ve kısa sürelerde sürekli değişir.
HAVA DURUMU VE İKLİM
Sayfa 50
Aşağıdaki soruları haber ve okuma metninden yararlanarak tartışıp cevaplandırınız.
SORU-1-Hangi metindeki hava olayları uzun süreleri kapsanmaktadır?
II.Metindeki hava olayları daha uzun sürelidir.
SORU-2-Metinlerden hangisi hava durumu hangisi iklim özelliklerini belirmiştir?
I.Metin hava durumu II.Metin iklim özelliklerini belirtmiştir.
SORU-3- Günlük kıyafet seçimlerimizi hangi metne göre belirlerdiniz?
I. metne göre belirlerdik.
SORU-4- Metinden ve ön bilgilerinizden yararlanarak iklimin yaşamımızı nasıl etkilediğini söyleyebilirsiniz?
Yaşadığımız yerdeki doğal bitki örtüsü akarsuların özellikleri insanların yaşam tarzları geçim kaynakları beslenme durumu yaptıkları kış hazırlıkları konut tipleri ekonomik etkinliklerinin türü iklimin kontrolü altındadır.
SORU-5- Metinden ve ön bilgilerinizden yararlanarak hava durumunun yaşamımızı nasıl etkilediğini söyleyebilirsiniz?
Hava durumu günlük yaşamda giyeceğimiz kıyafet yola çıkarken yanımıza almamız gereken eşya ( Şemsiye zincir çekme halatı) gün içinde meydana gelecek aşırı sıcaklar halsiz kalma sıcaklık çarpması gibi sağlık sorunları veya anormal soğukların yol açtığı don olayları gibi zararlar verebilmekte ancak bu özellikler kısa süreli olduğu için uzun bir zaman boyunca insanların yaşamlarını aynı şekilde etkilememektedir.
SORU-6-Gelecek yaz yapacağınız tatili hangi metinden yararlanarak planlarsınız?
II.metine göre
SORU-7-İkinci metinde verilen bilgilerden yararlanarak iklim ile ilgili genellemelerin ne kadar geriye gittiğini söyleyebilir misiniz?
İklimle ilgili genellemeler 50- 100 yıl gibi geriye gittiği söylenebilir.
SORU-8-Birinci metinde verilen bilgileri ne kadar süre kullanabilirsiniz?
En fazla birkaç gün veya hafta süreyle kullanılabilir.
SORU-9-Sizde bir tanıtım broşürü verilseydi yaşadığınız yerin iklim özeliklerini nasıl tanıtırdınız?
Yaşadığınız yerin iklim özelliklerini yazabilirsiniz.
Yazları sıcak ve kurak geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 18°C - 20°C arasında değişir. Kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 600–1000 mm arasında değişir ve yağış rejimi düzensizdir. Kar yağışı ve don olayı pek görülmez.
9. Sınıf Dil ve Anlatım Kitabı Sayfa 10 dan 26 ya Kadar Sorular ve Cevaplar
sayfa 10
soru 3:1 yanlış,2doğru
4:a
5:b
6:c
7:b
8:a
sayfa 15:ölçme ve değerlendirme
1.soru
d
d
2.soru
e
sayfa 16 hazırlık soruları
1-bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü manevi özelliklerin bütünüdür.
3-dil,yazı,tarih,toplumsallık
20.sayfa
Anlama Yorumlama
4.etkınlık
ağız,şive,insan,gelenek görenek,konuşma,lehçe denir
sayfa 19: 2.yukarıdakiverilen metinlerde konuşma dilinde yazı diline……..
KONUŞMA DİLİ YAZI DİLİ
ööretmen öğretmen
duyduuma duyduğuma
ayrılcakmışsınız ayrılacakmışsınız
iişallah inşallah
dooru doğru
diildir değildir
eyer eğer
hakkaten hakikaten
diyer diğer
öörencileriniz öğrencileriniz
üzülücez üzüleceğiz
herkez herkes
geş geç
te de
deyerinizi değerini v.b....
ôLÇME DEĞERLENDİRME SAYFA 21:
1-) *Dil, *Yazı dili
2-)D,Y
3-)D
4-)E
5-)B
6-)D
————–
ÜNİTE SONU ôLÇME VE DEĞERLENDİRME SORULARI SAYFA 23:
1-)A
2-)D
3-)A
4-)E
5-)A
6-)D
7-)C
8-)C
soru 3:1 yanlış,2doğru
4:a
5:b
6:c
7:b
8:a
sayfa 15:ölçme ve değerlendirme
1.soru
d
d
2.soru
e
sayfa 16 hazırlık soruları
1-bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü manevi özelliklerin bütünüdür.
3-dil,yazı,tarih,toplumsallık
20.sayfa
Anlama Yorumlama
4.etkınlık
ağız,şive,insan,gelenek görenek,konuşma,lehçe denir
sayfa 19: 2.yukarıdakiverilen metinlerde konuşma dilinde yazı diline……..
KONUŞMA DİLİ YAZI DİLİ
ööretmen öğretmen
duyduuma duyduğuma
ayrılcakmışsınız ayrılacakmışsınız
iişallah inşallah
dooru doğru
diildir değildir
eyer eğer
hakkaten hakikaten
diyer diğer
öörencileriniz öğrencileriniz
üzülücez üzüleceğiz
herkez herkes
geş geç
te de
deyerinizi değerini v.b....
ôLÇME DEĞERLENDİRME SAYFA 21:
1-) *Dil, *Yazı dili
2-)D,Y
3-)D
4-)E
5-)B
6-)D
————–
ÜNİTE SONU ôLÇME VE DEĞERLENDİRME SORULARI SAYFA 23:
1-)A
2-)D
3-)A
4-)E
5-)A
6-)D
7-)C
8-)C
Etiketler:
9. sınıf dil ve anlatım kitabı,
9. sınıf dil ve anlatım kitabı sorular ve cevapları,
9. sınıf sil ve anlatım kitabı sayfa 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 sorular cevapları çözümler,
Eğitim Öğretim,
lise 1 dil ve anlatım kitabı,
lise 1 dil ve anlatım kitabı sayfa 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 sorular cevaplar çözümleri,
lise 1 dil ve anlatım kitabı sorular cevapları çözümler
11. sınıf biyoloji ders kitabı Boşaltım sistemi konu anlatımı
BOŞALTIM SİSTEMİ
• Metabolizma sonucunda oluşan zararlı ve işe yaramayan maddelerin dışarı atılmasına boşaltım denir.
• Tek hücreli canlılarda çoğunlukla CO2 ve NH3 gibi artık maddeler doğrudan difüzyon veya osmozla dışarı atılır.
• Tatlı sularda yaşıyan canlılarda (paramesyum gibi) fazla suyu dışarı atan kontraktil kofullar bulunur.
OMURGASIZ HAYVANLARDA BOŞALTIM
• Sünger ve sölenterlerde boşaltım vücut yüzeyinden difüzyonla olur.
• Yassı solucanlardan planaryada boşaltım organı alev hücreleridir(protonefridyum).A lev hücresi içerisinde titrek siller bulunan boşluk vardır.Alev hücrelerindeki sillerin hareketi ile hücreye gire su boşaltım kanallarına itilir ve boşaltım ****ğinden dışarı atılır.Alev hücrelerinin esas görevi vücudun su dengesini sağlamaktır.NH3 ve CO2 in bir kısmı vücut yüzeyinden difüzyonla atılır.
• Toprak solucanındaki boşaltım organı nefridyumdur.Vücudun her halkasında bir çift bulunur.Nefridyumun vücut içine bakan ucunda kirpikli huni bulunur.Kirpikli huniden ayrılan kanal vücut boşluğunda çok sayıda kıvrımlar yaparak bir sonraki halkadan dışarı açılır yani nefridyumlar arasında bir bağlantı yoktur.Kanalların üzerleri kılcal damarlarla çevrilidir.Kılcal damarlarda glikoz gibi yararlı maddeler ve suyun bir kısmı geri emilerek idrar oluşturulur ve bu boşaltım artığı dışarı atılır.
• Böceklerde boşaltım organı malpighi tüpleridir.Bu tüplerin kapalı olan serbest uçları organlar arasındaki boşluklara uzanır.Diğer uçları ise sindirim kanalının son kısmına bağlanır.Bu organlar vücut boşluğundaki kanda bulunan boşaltım maddelerini difüzyon ve aktif taşıma ile alır. Ve kasların kasılması ile bağırsağı boşaltır.Fazla su bağırsaktan geri emilir.Böcekler azotlu artıkları ürik asit kristalleri şeklinde atarak fazla su kaybını önler.
OMURGALI HAYVANLARDA BOŞALTIM
• Canlılardaki azotlu artık ürünleri amonyak ,üre,ürik asittir.Amonyağa göre üre,üreye göre de ürik asit daha az zehirlidir.Suda yaşayan canlılar amonyağı fazla enerji harcamadan kolayca suya verebilir.Karada yaşayan canlılar da ise amonyak daha az zehirli olan üre veya ürik asite daha fazla enerji harcanarak dönüştürülür.Üre suda kolayca çözünebilir ve böbreklerden atılıncaya kadar vücutta kalabilir.Ürenin vücuttan atılması su ile olur.Memeliler üreyi bol su ile dışarı atarlar.Karada yaşayan fakat vücuduna fazla su almayan böcekler sürüngenler ve kuşlarda üre suda çözünmeyen ürik asit kristalleri şeklinde atılır.Böylece vücuttan aşırı derecede su kaybı önlenmiş olur.
• Omurgalıların boşaltım organına böbrek denir ve 3 tiptir.
PRONEFROZ
Balık ve kurbağaların embriyo devreleri ile köpek balıklarında görülür.Esasını nefridyumlar teşkil eder.Nefridyumlar omurganın iki yanında uzanan kanala bağlanırlar.Nefridyumların önünde aorttan ayrılan kan damarlarının meydan getirdiği glomerulus denilen kılcal damarlar yumağı bulunur.Glomerulustan kirpikli hunilere süzülen artık maddeler ortak bir kanalla taşınarak kloaka getirilir ve oradan dışarı atılır.
MEZONEFROZ
Sürüngen,kuş ve memelilerin embriyoları ile balık ve kurbağaların erginlerinde görülür.Pronefroz tipi böbreğe benzer.Ancak kirpikli hunilerin yerini bowman kapsülleri almıştır.Bowman kapsülleri glomerulusu sarar.Bowman kapsülleri ayrı ayrı kanallara açılır.
METANEFROZ
Sürüngen kuş ve memelilerin erginlerinde görülür.Her bir bowman kapsülü ortak bir kanalla boşaltım kanalına ulaşır.
• Omurgalılarda üreme sistemi ile boşaltım sistemi birbirleri ile bağlantılı yapı gösterir(ürogenetal sistem).Müller kanalı ile dişi üreme sisteminin kanallarını oluşturur.Wolf kanalı erkeklerde üreme sisteminin kanallarını oluşturur.Wolf kanalı sürüngen,kuş ve memelilerde yanlızca üreme sisteminin kanalını oluşturur.Memelilerin ürogenital sistemi,sindirim sistemi ile ilgili değildir.Diğer omurgalılarda ürogenital sistemle sindirim açıklığı ortaktır.Bu tür canlılara tek ****kliler denir.
İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ
BÖBREK VE YAPISI
• Bir çift olup, fasulye tanesi şeklindedir.Her böbrekten birer idrar kanalı çıkar.Bunlar aşağı doğpru inerek idrar kesesinde sonlanır.
• Böbrek dıştan içe doğru ;
Kabuk(korteks)
Öz bölgesi(medulla)
Havuzcuktan(pelvis) oluşur.
• Böbrekte yapı ve görev birimi nefrondur.Nefronların üre ve artıların süzüldüğü en önemli kısımları böbreğin kabuk kısmıdır.Nefrondaki yapılar
1)Glomerulus:Kılcal damarlardan oluşur.
2)Bowman kapsülü : Glomerulusu sarar.Glomerulustan süzülme ile gelen kan sıvısı bowman kapsülüne geçer.Tek sıralı yassı epitelden meydan gelmiş yarım ay şeklindeki yapıdır.
3)Proksimal kanal:Geri emilmenin meydana geldiği kıvrımlı kanallardır.Besin maddelerinin büyük bölümü buradan geri emilir.
4)Henle kulpu:Özellikle su ve minareller geri emilir.
5)Distal kanal:En son geri emilmenin meydana geldiği yerdir.Özellikle iyonlar burada geri emilir.
• Geri emilmenin yapıldığı yerlerin(proksimal kanal,henle kulpu ve distal kanal) çevresi kılcal damarlalar çevrilir.
• Böbreklere kan,böbrek atar damarı ile taşınır.Böbrek atar damarı O2 besin,üre ve ürik asit bakımından zengindir.
• Böbreğin öz bölgesinde ,tabanı kabuk bölgesine tepesi havuzcuğa bakan piramit şeklinde yapılar bulunur.
• Glomerulus + Bowman kapsülü = Malpighi cisimciği
• Glomerulus + Bowman kapsülü + henle kulpu = Nefron
KANDAN BOŞALTIM MADDELERİNİN SÜZÜLMESİ
• Böbreklerin görevi, hücrelerde oluşan ve kana verilen metabolizma artıklarını süzerek kandaki maddelerin belirli derişimde kalmasını sağlamaktır.
• Böbrek atar damarı ile gelen üre ve ürik asit ,çeşitli tuzlar,iyonlar,glikoz yüksek kan basıncından dolayı bowman kapsülüne geçer.Süzülen sıvı tek sıralı yassı epitelden oluşan bowman kapsülünden henle kulpuna geçer.Bu sıvı kan plazmasına benzemekle birlikte sıvı içerisinde alyuvar,akyuvar ve kan proteinleri yoktur.Daha çok doku sıvısına benzer süzülme sonucu boşaltım kanalına geçen maddelerin yararlı olanları ve suyun bir kısmı kanalcığın duvarındaki hücreler tarafından geri emilerek tekrar kılcal damarlarla kan dolaşımına katılır.
• Emilen su miktarı vücudun o sıradaki su miktarına bağlı olup hipofizden salgılanan antidiüretik hormon tarafından ayarlanır.
• Üre , ürik asit fazla tuz ve fazla su idrar bileşimi şeklinde idrar toplama kanalı ile havuzcuğa , oradan da üreter ve idrar kesesine iletilir.
• Geri emilme ile emilen maddeler glikoz,yağ asitleri Na,Cl,K,mineraller bazı tuzlar ,su,vitaminlerdir ve % 99 aktif taşıma ile olur.
• Kan basıncı ile atılan maddeler amonyak ,üre,ürik asit,tuz ve zehirli maddelerdir.
BÖBREĞİN GÖREVLERİ
• Metabolizma sonucu meydana gelen artıkları süzmek
• Vücut sıvılarının bileşimlerini ,doku sıvısı ile hücredeki su miktarlarını belirli yoğunlukta tutmak.
• Kandaki tuz ve diğer maddeleri dengede tutmak.
• Kararlı bir iç çevre sağlamak (homeostasis)
• Vücuttaki su miktarının ayarlanması hipofizden salgılanan antidiüretik hormon (ADH) tarafından yapılır.ADH az salgılandığında şekersiz diyabet hastalığı ortaya çıkar.
• Kanın pH'ını ayarlar.Kanın pH' ı 7,4 tür.Bu Ph 7 - 7,7 olursa canlı ölür değişen Ph ı böbrekler düzeltir.Kanda asitliliğin artmaması gerekir bunu akciğer ve böbrek sağlar.
• Fazla miktarda deniz suyu içen insan ölür.Çünkü deniz suyunda % 3 tuz vardır.İnsan kanındaki tuz oranı ise % 0,9 dur.İnsan böbreği en çok % 2 tuz içeren sıvıyı süzebilir.Deniz suyu yutan bir insan böbreklerinin atabileceğinden fazla tuz yoğunluğundaki sudan içtiği için böbrek işlemini yapamaz.Kandaki tuz miktarı arttığından hücrelerden ve doku sıvısından kana su geçer ,yani hücreler plazmoliz olur.
• Kıvrımlı kanala etki ederek minerallerin (Na, Cl iyonlarının)geri emilimini aldosteron hormonu sağlar. Bu hormon böbrek üstü bezinin kabuk bölümünden salgılanır.
BÖBREK-İDRAR YOLLARI HASTALIĞI
1. Şeker hastalığı: Glikoz bowman kapsülünden idrara geçip ,geri emilemezse olur.
2. Albumin hastalığı: Böbrekteki idrar süzen kapsüllerin bozulmasından meydana gelir.
3. Nefrit: Nefronların iltihaplanmasındandır.
4. Sarılık: İdrarda safra boyalarının görülmesidir.Safra kana emilir kandaki safra boyaları idrara geçer ve idrarın rengi koyu kırmızıya dönüşür.Hastanın göz akı ve derisi de sarımsı olur.
5. Böbrek taşları: İdrarda oksalat, ürat, fosfat eriyik halde bulunur.İdrar yollarında bir iltihap yara ,tıkanma olursa bunlar çökelerek böbrek taşlarını yapar.Böbrek taşları da böbrek kanamalarına ve şiddetli ağrılara sebep olur.Kanlı idrar çıkması görülür.
6. Üremi: Böbreğin yeterince üre süzememesi, durumunda kandaki üre miktarının artması ile oluşur.
BOŞALTIMA YARDIMCI ORGANLAR
1. Akciğer: CO2 ve az H2O atılır.
2. Ter bezleri: Su üre ,ürik asit , tuz atılır.
3. Karaciğer: Reaksiyonlar sonucunda oluşan zehirli atıkları safra kanalı yolu ile ince bağırsağa oradan da dışarı atar.
4. Solungaçlar: Balıklarda solungaç yüzeyinden NH3 gibi azotlu artıklar ve fazla tuz atılır.
• Metabolizma sonucunda oluşan zararlı ve işe yaramayan maddelerin dışarı atılmasına boşaltım denir.
• Tek hücreli canlılarda çoğunlukla CO2 ve NH3 gibi artık maddeler doğrudan difüzyon veya osmozla dışarı atılır.
• Tatlı sularda yaşıyan canlılarda (paramesyum gibi) fazla suyu dışarı atan kontraktil kofullar bulunur.
OMURGASIZ HAYVANLARDA BOŞALTIM
• Sünger ve sölenterlerde boşaltım vücut yüzeyinden difüzyonla olur.
• Yassı solucanlardan planaryada boşaltım organı alev hücreleridir(protonefridyum).A lev hücresi içerisinde titrek siller bulunan boşluk vardır.Alev hücrelerindeki sillerin hareketi ile hücreye gire su boşaltım kanallarına itilir ve boşaltım ****ğinden dışarı atılır.Alev hücrelerinin esas görevi vücudun su dengesini sağlamaktır.NH3 ve CO2 in bir kısmı vücut yüzeyinden difüzyonla atılır.
• Toprak solucanındaki boşaltım organı nefridyumdur.Vücudun her halkasında bir çift bulunur.Nefridyumun vücut içine bakan ucunda kirpikli huni bulunur.Kirpikli huniden ayrılan kanal vücut boşluğunda çok sayıda kıvrımlar yaparak bir sonraki halkadan dışarı açılır yani nefridyumlar arasında bir bağlantı yoktur.Kanalların üzerleri kılcal damarlarla çevrilidir.Kılcal damarlarda glikoz gibi yararlı maddeler ve suyun bir kısmı geri emilerek idrar oluşturulur ve bu boşaltım artığı dışarı atılır.
• Böceklerde boşaltım organı malpighi tüpleridir.Bu tüplerin kapalı olan serbest uçları organlar arasındaki boşluklara uzanır.Diğer uçları ise sindirim kanalının son kısmına bağlanır.Bu organlar vücut boşluğundaki kanda bulunan boşaltım maddelerini difüzyon ve aktif taşıma ile alır. Ve kasların kasılması ile bağırsağı boşaltır.Fazla su bağırsaktan geri emilir.Böcekler azotlu artıkları ürik asit kristalleri şeklinde atarak fazla su kaybını önler.
OMURGALI HAYVANLARDA BOŞALTIM
• Canlılardaki azotlu artık ürünleri amonyak ,üre,ürik asittir.Amonyağa göre üre,üreye göre de ürik asit daha az zehirlidir.Suda yaşayan canlılar amonyağı fazla enerji harcamadan kolayca suya verebilir.Karada yaşayan canlılar da ise amonyak daha az zehirli olan üre veya ürik asite daha fazla enerji harcanarak dönüştürülür.Üre suda kolayca çözünebilir ve böbreklerden atılıncaya kadar vücutta kalabilir.Ürenin vücuttan atılması su ile olur.Memeliler üreyi bol su ile dışarı atarlar.Karada yaşayan fakat vücuduna fazla su almayan böcekler sürüngenler ve kuşlarda üre suda çözünmeyen ürik asit kristalleri şeklinde atılır.Böylece vücuttan aşırı derecede su kaybı önlenmiş olur.
• Omurgalıların boşaltım organına böbrek denir ve 3 tiptir.
PRONEFROZ
Balık ve kurbağaların embriyo devreleri ile köpek balıklarında görülür.Esasını nefridyumlar teşkil eder.Nefridyumlar omurganın iki yanında uzanan kanala bağlanırlar.Nefridyumların önünde aorttan ayrılan kan damarlarının meydan getirdiği glomerulus denilen kılcal damarlar yumağı bulunur.Glomerulustan kirpikli hunilere süzülen artık maddeler ortak bir kanalla taşınarak kloaka getirilir ve oradan dışarı atılır.
MEZONEFROZ
Sürüngen,kuş ve memelilerin embriyoları ile balık ve kurbağaların erginlerinde görülür.Pronefroz tipi böbreğe benzer.Ancak kirpikli hunilerin yerini bowman kapsülleri almıştır.Bowman kapsülleri glomerulusu sarar.Bowman kapsülleri ayrı ayrı kanallara açılır.
METANEFROZ
Sürüngen kuş ve memelilerin erginlerinde görülür.Her bir bowman kapsülü ortak bir kanalla boşaltım kanalına ulaşır.
• Omurgalılarda üreme sistemi ile boşaltım sistemi birbirleri ile bağlantılı yapı gösterir(ürogenetal sistem).Müller kanalı ile dişi üreme sisteminin kanallarını oluşturur.Wolf kanalı erkeklerde üreme sisteminin kanallarını oluşturur.Wolf kanalı sürüngen,kuş ve memelilerde yanlızca üreme sisteminin kanalını oluşturur.Memelilerin ürogenital sistemi,sindirim sistemi ile ilgili değildir.Diğer omurgalılarda ürogenital sistemle sindirim açıklığı ortaktır.Bu tür canlılara tek ****kliler denir.
İNSANDA BOŞALTIM SİSTEMİ
BÖBREK VE YAPISI
• Bir çift olup, fasulye tanesi şeklindedir.Her böbrekten birer idrar kanalı çıkar.Bunlar aşağı doğpru inerek idrar kesesinde sonlanır.
• Böbrek dıştan içe doğru ;
Kabuk(korteks)
Öz bölgesi(medulla)
Havuzcuktan(pelvis) oluşur.
• Böbrekte yapı ve görev birimi nefrondur.Nefronların üre ve artıların süzüldüğü en önemli kısımları böbreğin kabuk kısmıdır.Nefrondaki yapılar
1)Glomerulus:Kılcal damarlardan oluşur.
2)Bowman kapsülü : Glomerulusu sarar.Glomerulustan süzülme ile gelen kan sıvısı bowman kapsülüne geçer.Tek sıralı yassı epitelden meydan gelmiş yarım ay şeklindeki yapıdır.
3)Proksimal kanal:Geri emilmenin meydana geldiği kıvrımlı kanallardır.Besin maddelerinin büyük bölümü buradan geri emilir.
4)Henle kulpu:Özellikle su ve minareller geri emilir.
5)Distal kanal:En son geri emilmenin meydana geldiği yerdir.Özellikle iyonlar burada geri emilir.
• Geri emilmenin yapıldığı yerlerin(proksimal kanal,henle kulpu ve distal kanal) çevresi kılcal damarlalar çevrilir.
• Böbreklere kan,böbrek atar damarı ile taşınır.Böbrek atar damarı O2 besin,üre ve ürik asit bakımından zengindir.
• Böbreğin öz bölgesinde ,tabanı kabuk bölgesine tepesi havuzcuğa bakan piramit şeklinde yapılar bulunur.
• Glomerulus + Bowman kapsülü = Malpighi cisimciği
• Glomerulus + Bowman kapsülü + henle kulpu = Nefron
KANDAN BOŞALTIM MADDELERİNİN SÜZÜLMESİ
• Böbreklerin görevi, hücrelerde oluşan ve kana verilen metabolizma artıklarını süzerek kandaki maddelerin belirli derişimde kalmasını sağlamaktır.
• Böbrek atar damarı ile gelen üre ve ürik asit ,çeşitli tuzlar,iyonlar,glikoz yüksek kan basıncından dolayı bowman kapsülüne geçer.Süzülen sıvı tek sıralı yassı epitelden oluşan bowman kapsülünden henle kulpuna geçer.Bu sıvı kan plazmasına benzemekle birlikte sıvı içerisinde alyuvar,akyuvar ve kan proteinleri yoktur.Daha çok doku sıvısına benzer süzülme sonucu boşaltım kanalına geçen maddelerin yararlı olanları ve suyun bir kısmı kanalcığın duvarındaki hücreler tarafından geri emilerek tekrar kılcal damarlarla kan dolaşımına katılır.
• Emilen su miktarı vücudun o sıradaki su miktarına bağlı olup hipofizden salgılanan antidiüretik hormon tarafından ayarlanır.
• Üre , ürik asit fazla tuz ve fazla su idrar bileşimi şeklinde idrar toplama kanalı ile havuzcuğa , oradan da üreter ve idrar kesesine iletilir.
• Geri emilme ile emilen maddeler glikoz,yağ asitleri Na,Cl,K,mineraller bazı tuzlar ,su,vitaminlerdir ve % 99 aktif taşıma ile olur.
• Kan basıncı ile atılan maddeler amonyak ,üre,ürik asit,tuz ve zehirli maddelerdir.
BÖBREĞİN GÖREVLERİ
• Metabolizma sonucu meydana gelen artıkları süzmek
• Vücut sıvılarının bileşimlerini ,doku sıvısı ile hücredeki su miktarlarını belirli yoğunlukta tutmak.
• Kandaki tuz ve diğer maddeleri dengede tutmak.
• Kararlı bir iç çevre sağlamak (homeostasis)
• Vücuttaki su miktarının ayarlanması hipofizden salgılanan antidiüretik hormon (ADH) tarafından yapılır.ADH az salgılandığında şekersiz diyabet hastalığı ortaya çıkar.
• Kanın pH'ını ayarlar.Kanın pH' ı 7,4 tür.Bu Ph 7 - 7,7 olursa canlı ölür değişen Ph ı böbrekler düzeltir.Kanda asitliliğin artmaması gerekir bunu akciğer ve böbrek sağlar.
• Fazla miktarda deniz suyu içen insan ölür.Çünkü deniz suyunda % 3 tuz vardır.İnsan kanındaki tuz oranı ise % 0,9 dur.İnsan böbreği en çok % 2 tuz içeren sıvıyı süzebilir.Deniz suyu yutan bir insan böbreklerinin atabileceğinden fazla tuz yoğunluğundaki sudan içtiği için böbrek işlemini yapamaz.Kandaki tuz miktarı arttığından hücrelerden ve doku sıvısından kana su geçer ,yani hücreler plazmoliz olur.
• Kıvrımlı kanala etki ederek minerallerin (Na, Cl iyonlarının)geri emilimini aldosteron hormonu sağlar. Bu hormon böbrek üstü bezinin kabuk bölümünden salgılanır.
BÖBREK-İDRAR YOLLARI HASTALIĞI
1. Şeker hastalığı: Glikoz bowman kapsülünden idrara geçip ,geri emilemezse olur.
2. Albumin hastalığı: Böbrekteki idrar süzen kapsüllerin bozulmasından meydana gelir.
3. Nefrit: Nefronların iltihaplanmasındandır.
4. Sarılık: İdrarda safra boyalarının görülmesidir.Safra kana emilir kandaki safra boyaları idrara geçer ve idrarın rengi koyu kırmızıya dönüşür.Hastanın göz akı ve derisi de sarımsı olur.
5. Böbrek taşları: İdrarda oksalat, ürat, fosfat eriyik halde bulunur.İdrar yollarında bir iltihap yara ,tıkanma olursa bunlar çökelerek böbrek taşlarını yapar.Böbrek taşları da böbrek kanamalarına ve şiddetli ağrılara sebep olur.Kanlı idrar çıkması görülür.
6. Üremi: Böbreğin yeterince üre süzememesi, durumunda kandaki üre miktarının artması ile oluşur.
BOŞALTIMA YARDIMCI ORGANLAR
1. Akciğer: CO2 ve az H2O atılır.
2. Ter bezleri: Su üre ,ürik asit , tuz atılır.
3. Karaciğer: Reaksiyonlar sonucunda oluşan zehirli atıkları safra kanalı yolu ile ince bağırsağa oradan da dışarı atar.
4. Solungaçlar: Balıklarda solungaç yüzeyinden NH3 gibi azotlu artıklar ve fazla tuz atılır.
9. Sınıf Dil ve Anlatım Kitabı Sayfa 84 ten 88 e kadar Sorular ve Cevaplar
Sayfa 84
3.Macera başlamak üzereymiş o gün,
Sürücelmiş bu ateş yıllarca … istiare yapılmıştır benzetilen ateş
4.Bir ruh o derin bahçede …ruh kelimesi insan sözcüğü yerine kullanılmıştır mecazı mürsel yapılmıştır
5.Ey benim sarı tamburam,
sen ne için inlersin?
içim oyuk…. hem mecaz hem gerçek anlamını düşündüren sözcükler vardır tamburanın içi gerçekten oyuktur ayrıca kişi mecaz olarak içim oyuk derken derdini ifade etmek istemiştir kinaye sanatı yapılmıştır
6.hediye namıyla bir şey gönderme…. Huzuri
şair burada cimri ve bencil birisini eleştirmektedir “komşun evi yanar iken söndürme” derken tam tersini imalı bir şekilde ifade etmek istiyor yani tariz sanatı yapılmıştır
6.etkinlik Sayfa 85
örnekler mecaz çeşidi mecazın nasıl yapıldığı
Kara günümde elimden tuttu = mecaz = kara kelimesi gerçek anlamın dışında
Ani bir üzüntü.... = istiare = alev gömleği aşık olmya benztlmiş
Kır ata nal mı dayanır?.... = kişileştirme = dağların uykdn uyndrlması teşhs yplmıs
Ayağını yorganına göre uzat = kinaye = hem gerçek hem mecaz...
Hafız Osman... = istiara = bezetilen ışık benzeyen hafız osman
Mor menekşe ... = intak , teşhis = menkşe konşturlmş ve insn kşiliği almış
Her nereye.... = tariz = tam tersini dmk istemis
Böyle çalışırsan.... = tariz = aslında olamayacağını ifade etmktdir
Gönlüm gibi... = teşhis = gönlünü nameye(mektuba) benzetmiş
Evden izin almadan... = M.Mürsel = ev derken aile demeke iistiyor
Şişler hazır... = m.mürsel = şişler derken etlerden kastediyor
SAYFA 85:
kara gönlümde…..:mecaz:kötü yerine kara adlandırılmış.
ani bir üzüntü……:benzetme:dertlerini, sıkıntılarını alev gömleğine benzetmiş.
kır ata……:deyim aktarması:insana özgü birşey doğaya aktarılmış.
ayağını yorganına….:kinaye:hem gerçek anlamı hem mecaz anlamı vardır.
hafız osman……..:benzetme:hafız osmanı ışıka benzetiyor.
mor menekşe…….:deyim aktarması:insana özgü birşey doğaya aktarılmış.
her nereye…..:tariz:gerçekten böyle birşey olmaz tam tersini kastedmek istiyor.
böyle çalışırsan….:tariz:tam tersini söylemek istiyor.
gönlüm gibi…..:teşhis:mektubu kişileştirmiştir.
evden izin…..:ad aktarması:iç-dış ilişkisi. evden değil içindekiler kastedilmiş.
şişler hazır……..:ad aktarması:iç-dış ilişkisi.mangal değil içindeki kastedilmiş.
SAYFA 86:
1-boşluklar
*mecazı mürsel
*kişileştirme
*temel anlam
*açık istiare
2-D,Y,D
SAYFA 87:
3-E
4-A
5-D
6-A
7-C
SAYFA 88:
8-D
9-D
10-C
3.Macera başlamak üzereymiş o gün,
Sürücelmiş bu ateş yıllarca … istiare yapılmıştır benzetilen ateş
4.Bir ruh o derin bahçede …ruh kelimesi insan sözcüğü yerine kullanılmıştır mecazı mürsel yapılmıştır
5.Ey benim sarı tamburam,
sen ne için inlersin?
içim oyuk…. hem mecaz hem gerçek anlamını düşündüren sözcükler vardır tamburanın içi gerçekten oyuktur ayrıca kişi mecaz olarak içim oyuk derken derdini ifade etmek istemiştir kinaye sanatı yapılmıştır
6.hediye namıyla bir şey gönderme…. Huzuri
şair burada cimri ve bencil birisini eleştirmektedir “komşun evi yanar iken söndürme” derken tam tersini imalı bir şekilde ifade etmek istiyor yani tariz sanatı yapılmıştır
6.etkinlik Sayfa 85
örnekler mecaz çeşidi mecazın nasıl yapıldığı
Kara günümde elimden tuttu = mecaz = kara kelimesi gerçek anlamın dışında
Ani bir üzüntü.... = istiare = alev gömleği aşık olmya benztlmiş
Kır ata nal mı dayanır?.... = kişileştirme = dağların uykdn uyndrlması teşhs yplmıs
Ayağını yorganına göre uzat = kinaye = hem gerçek hem mecaz...
Hafız Osman... = istiara = bezetilen ışık benzeyen hafız osman
Mor menekşe ... = intak , teşhis = menkşe konşturlmş ve insn kşiliği almış
Her nereye.... = tariz = tam tersini dmk istemis
Böyle çalışırsan.... = tariz = aslında olamayacağını ifade etmktdir
Gönlüm gibi... = teşhis = gönlünü nameye(mektuba) benzetmiş
Evden izin almadan... = M.Mürsel = ev derken aile demeke iistiyor
Şişler hazır... = m.mürsel = şişler derken etlerden kastediyor
SAYFA 85:
kara gönlümde…..:mecaz:kötü yerine kara adlandırılmış.
ani bir üzüntü……:benzetme:dertlerini, sıkıntılarını alev gömleğine benzetmiş.
kır ata……:deyim aktarması:insana özgü birşey doğaya aktarılmış.
ayağını yorganına….:kinaye:hem gerçek anlamı hem mecaz anlamı vardır.
hafız osman……..:benzetme:hafız osmanı ışıka benzetiyor.
mor menekşe…….:deyim aktarması:insana özgü birşey doğaya aktarılmış.
her nereye…..:tariz:gerçekten böyle birşey olmaz tam tersini kastedmek istiyor.
böyle çalışırsan….:tariz:tam tersini söylemek istiyor.
gönlüm gibi…..:teşhis:mektubu kişileştirmiştir.
evden izin…..:ad aktarması:iç-dış ilişkisi. evden değil içindekiler kastedilmiş.
şişler hazır……..:ad aktarması:iç-dış ilişkisi.mangal değil içindeki kastedilmiş.
SAYFA 86:
1-boşluklar
*mecazı mürsel
*kişileştirme
*temel anlam
*açık istiare
2-D,Y,D
SAYFA 87:
3-E
4-A
5-D
6-A
7-C
SAYFA 88:
8-D
9-D
10-C
Etiketler:
9. sınıf dil ve anlatım kitabı etkinlik sorularının cevapları,
9. sınıf dil ve anlatım kitabı sayfa 84 ten 88 e kadar ölçme değerlendirme ve etkinlik cevapları,
9. Sınıf Dil ve Anlatım Kitabı Sayfa 84 ten 88 e kadar sorular ve cevaplar,
9. sınıf dil ve anlatım kitabı soruları cevapları,
Eğitim Öğretim,
lise 1 dil ve anlatım kitabı etkinlik soruları cevapları,
lise 1 dil ve anlatım kitabı sayfa 84 ten 88 e kadar sorular ve cevaplar,
lise1 dil ve anlatım kitabı sayfa 84 ten 88 e kadar etkinlik cevapları
11. sınıf türk edebiyatı ders kitabı 198. sayfa cevapları
Sayfa 198
6)Karakter çözümleme tablosu :
Karakterin tipin en belirgin özelliği nedir?
İhsan:vatansever
Ayşe:vatansever
Peyami:vatansever
Karakterin tipin romandaki hangi davranışı karakterini en iyi ifade eder?
hepsine fedakarlık yazın
Karakter tip olaylar karşısında nasıl bir tavır takınmaktadır?
hepsine güçlüklere göğüs germekte yazın...
Bu karakter tipin diğer karakterler üzerinde etkisi var mı?
hepsine var yazın...
Sizce gerçek hayatta bu romandaki karakter tip gibi davranan olabilir mi?
hepsine olabilir yazın.....
7)romandaki kişiler toplumun farklı kesiminden seçilmiştir.
8)Romadnaki kahramanlarınSaime hanım doğu batı ikilemini yansıtmaktadır.
diğer kahramanlardada milli yönler ön plandadır.
9)Metindeki kişilerin zamanın,olayların değiştirilmesi mümkün değildir.bu metnin yapı unsurları arasındaki bozulmaz bütünlükten kaynaklanmaktadır.
10)metindeki zaman ile metnin yazıldığı dönem arasında milli bir konuyu işlemesi açısından bir ilişki söz konusudur.
11)ataşten gömlek romanının konusu olan milli mücadele ile romanın adı yaşananlar göz önünde bulundurulsa bir ilişki vardır.
6)Karakter çözümleme tablosu :
Karakterin tipin en belirgin özelliği nedir?
İhsan:vatansever
Ayşe:vatansever
Peyami:vatansever
Karakterin tipin romandaki hangi davranışı karakterini en iyi ifade eder?
hepsine fedakarlık yazın
Karakter tip olaylar karşısında nasıl bir tavır takınmaktadır?
hepsine güçlüklere göğüs germekte yazın...
Bu karakter tipin diğer karakterler üzerinde etkisi var mı?
hepsine var yazın...
Sizce gerçek hayatta bu romandaki karakter tip gibi davranan olabilir mi?
hepsine olabilir yazın.....
7)romandaki kişiler toplumun farklı kesiminden seçilmiştir.
8)Romadnaki kahramanlarınSaime hanım doğu batı ikilemini yansıtmaktadır.
diğer kahramanlardada milli yönler ön plandadır.
9)Metindeki kişilerin zamanın,olayların değiştirilmesi mümkün değildir.bu metnin yapı unsurları arasındaki bozulmaz bütünlükten kaynaklanmaktadır.
10)metindeki zaman ile metnin yazıldığı dönem arasında milli bir konuyu işlemesi açısından bir ilişki söz konusudur.
11)ataşten gömlek romanının konusu olan milli mücadele ile romanın adı yaşananlar göz önünde bulundurulsa bir ilişki vardır.
Kütüphanede Uyulması Gereken Kurallar
1. Kütüphaneye ayakkabılar paspasa silinerek girilmelidir.
2. Palto, pardösü, manto v. b. vestiyere bırakılmalıdır.
3. Kimlik, ilgili memura istemeden teslim edilmelidir.
4. Kütüphaneden alınacak kitabın nasıl aranacağı bilinmiyorsa ilgili memurlardan sorulmalıdır. Açıklamaları, dikkatle dinlemelidir.
5. İstenen kitap için fış doldurulmalıdır.
6. Yerimize oturup kitabın gelmesi beklenmelidir.
7. Okuma salonunda kimse rahatsız edilmemelidir.
8. Kitap sayfaları sessiz çevrilmelidir.
9. Kütüphane salonunda sessiz yürünmelidir.
10. Kitapların kapağı, sayfaları çizilmemeli, yırtılmamalıdır.
11. Kütüphanenin okuma salonunda hiçbir şekilde sigara içilmemelidir, sakız çiğnenmemelidir.
2. Palto, pardösü, manto v. b. vestiyere bırakılmalıdır.
3. Kimlik, ilgili memura istemeden teslim edilmelidir.
4. Kütüphaneden alınacak kitabın nasıl aranacağı bilinmiyorsa ilgili memurlardan sorulmalıdır. Açıklamaları, dikkatle dinlemelidir.
5. İstenen kitap için fış doldurulmalıdır.
6. Yerimize oturup kitabın gelmesi beklenmelidir.
7. Okuma salonunda kimse rahatsız edilmemelidir.
8. Kitap sayfaları sessiz çevrilmelidir.
9. Kütüphane salonunda sessiz yürünmelidir.
10. Kitapların kapağı, sayfaları çizilmemeli, yırtılmamalıdır.
11. Kütüphanenin okuma salonunda hiçbir şekilde sigara içilmemelidir, sakız çiğnenmemelidir.
6. sınıf Türkçe dersi Tiyatro Örneği
Tiyatro örneği
“DÜNDEN BUGÜNE VİYANA TABLOSU”
(Viyana Fatihi Yeniçeri ile Viyana da çöpçülük yapan işçinin hayali konuşması)
Çöpçü: Senin adın ne?
Yeniçeri: Hüseyin oğlu Hasan. Ya senin?
Çöpçü: Hasan oğlu Hüseyin. Ula bu ne acayip kılıktır nedir bu yahu?
Yeniçeri: Kanuni Sultan Süleyman efendimizin serdengeçtileri böyle giyinir.
Çöpçü: Ha anladım sen Faschinge geldin Viyana’ya.
Yeniçeri: Sen ne saçmalarsın bre zevzek biz fütüha geldik buraya.
Çöpçü: kim getirdi sizi?
Yeniçeri: Serdarı Ekrem Kara Mustafa Paşa
Çöpçü: bu yeni turizm acentası olacak. Biz Germain Air’le geliriz. Dolmuş uçağı 170 marka.
Yeniçeri: sen hiç tarih kitabı okumadın galiba? Piyade gülbang çekip kuvveti bazu edip yürüdüğünde asakiri sipahiyan kanatlanıp kâfiri mahkûru dört bir yandan ihâta eylediğinde sen nerde idin?
Çöpçü: Ben Tophane’de İş Bulma Kurumu kuyruğundaydım.
Ya sen neredeydin?
Yeniçeri: Bin atlı akınlarda çocuk gibi şendik. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.
Çöpçü: Biz atı da tarlayı da sattık. Buraya geldik.
Yeniçeri: Ne işin var niye geldin buraya?
Çöpçü: Çalışıp para kazanmaya.
Yeniçeri:Ne iş görürsün?
Çöpçü: Çöpçülük ederim aha gâvurun çöpünü temizlerim 4 bin şilinge.
Yeniçeri: Hey senin…
Çöpçü: Ula olum ne küfür edeysin. Ben getirdim bu hale? Hem çalışmak ayıp mı?
Yeniçeri: Çalışmanı anladık da hiç değilse Viyana’ya gelmeseydin benim bayrak diktiğim yerde çöpçülük etmeseydin.
“DÜNDEN BUGÜNE VİYANA TABLOSU”
(Viyana Fatihi Yeniçeri ile Viyana da çöpçülük yapan işçinin hayali konuşması)
Çöpçü: Senin adın ne?
Yeniçeri: Hüseyin oğlu Hasan. Ya senin?
Çöpçü: Hasan oğlu Hüseyin. Ula bu ne acayip kılıktır nedir bu yahu?
Yeniçeri: Kanuni Sultan Süleyman efendimizin serdengeçtileri böyle giyinir.
Çöpçü: Ha anladım sen Faschinge geldin Viyana’ya.
Yeniçeri: Sen ne saçmalarsın bre zevzek biz fütüha geldik buraya.
Çöpçü: kim getirdi sizi?
Yeniçeri: Serdarı Ekrem Kara Mustafa Paşa
Çöpçü: bu yeni turizm acentası olacak. Biz Germain Air’le geliriz. Dolmuş uçağı 170 marka.
Yeniçeri: sen hiç tarih kitabı okumadın galiba? Piyade gülbang çekip kuvveti bazu edip yürüdüğünde asakiri sipahiyan kanatlanıp kâfiri mahkûru dört bir yandan ihâta eylediğinde sen nerde idin?
Çöpçü: Ben Tophane’de İş Bulma Kurumu kuyruğundaydım.
Ya sen neredeydin?
Yeniçeri: Bin atlı akınlarda çocuk gibi şendik. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.
Çöpçü: Biz atı da tarlayı da sattık. Buraya geldik.
Yeniçeri: Ne işin var niye geldin buraya?
Çöpçü: Çalışıp para kazanmaya.
Yeniçeri:Ne iş görürsün?
Çöpçü: Çöpçülük ederim aha gâvurun çöpünü temizlerim 4 bin şilinge.
Yeniçeri: Hey senin…
Çöpçü: Ula olum ne küfür edeysin. Ben getirdim bu hale? Hem çalışmak ayıp mı?
Yeniçeri: Çalışmanı anladık da hiç değilse Viyana’ya gelmeseydin benim bayrak diktiğim yerde çöpçülük etmeseydin.
Yurtdışında Lisansüstü Eğitim Yapılabilecek Üniversiteler
Yurtdışında Lisansüstü Eğitim Yapılabilecek Üniversiteler
2009- YLSY Sonucunda Yurtdışında Resmi-Burslu Statüde Öğrenim Görecek Öğrencilerin Başvuracağı 412 Üniversite Listesi
-
-
-
-
Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Genel Müdürlüğü
2009- YLSY Sonucunda Yurtdışında Resmi-Burslu Statüde Öğrenim Görecek Öğrencilerin Başvuracağı 412 Üniversite Listesi
-
-
-
-
No | Üniversiteler | Ülke |
1 | Alfred University College of Ceramics (State University of New York) | ABD |
2 | Arizona State University | ABD |
3 | Binghamton University (State University of New York) | ABD |
4 | Boston University | ABD |
5 | Brandeis University | ABD |
6 | Brown University | ABD |
7 | Buffalo State College (State University of New York) | ABD |
8 | California Institute of Technology | ABD |
9 | Carnegie Mellon University | ABD |
10 | Case Western Reserve University | ABD |
11 | City University of New York | ABD |
12 | College of Environmental Science & Forestry (State University of New York) | ABD |
13 | College of Optometry (State University of New York) | ABD |
14 | College of William & Mary | ABD |
15 | Colorado State University | ABD |
16 | Columbia University | ABD |
17 | Cornell University (State University of New York) | ABD |
18 | Dartmouth College | ABD |
19 | Downstate Medical Center (State University of New York) | ABD |
20 | Drexel University | ABD |
21 | Duke University | ABD |
22 | Emory University | ABD |
23 | Florida State University | ABD |
24 | George Washington University | ABD |
25 | Georgetown University | ABD |
26 | Georgia Institute of Technology | ABD |
27 | Harvard University | ABD |
28 | Howard University | ABD |
29 | Indiana University Bloomington | ABD |
30 | Iowa State University | ABD |
31 | Johns Hopkins University | ABD |
32 | Loyola University Chicago | ABD |
33 | Massachusetts Institute of Technology | ABD |
34 | Michigan State University | ABD |
35 | New York University | ABD |
36 | North Carolina State University | ABD |
37 | Northwestern University | ABD |
38 | Ohio State University | ABD |
39 | Pennsylvania State University | ABD |
40 | Princeton University | ABD |
41 | Purdue University | ABD |
42 | Rensselaer Polytechnic Institute | ABD |
43 | Rice University | ABD |
44 | Rutgers, The State University of New Jersey | ABD |
45 | Stanford University | ABD |
46 | Stony Brook University (State University of New York) | ABD |
47 | Texas A&M University | ABD |
48 | Tufts University | ABD |
49 | Tulane University | ABD |
50 | University at Albany (State University of New York) | ABD |
51 | University at Buffalo (State University of New York) | ABD |
52 | University of Alabama | ABD |
53 | University of Arizona | ABD |
54 | University of California, Berkeley | ABD |
55 | University of California, Davis | ABD |
56 | University of California, Irvine | ABD |
57 | University of California, Los Angeles | ABD |
58 | University of California, Riverside | ABD |
59 | University of California, San Diego | ABD |
60 | University of California, Santa Barbara | ABD |
61 | University of California, Santa Cruz | ABD |
62 | University of Chicago | ABD |
63 | University of Cincinnati | ABD |
64 | University of Colorado at Boulder | ABD |
65 | University of Connecticut | ABD |
66 | University of Delaware | ABD |
67 | University of Florida | ABD |
68 | University of Georgia | ABD |
69 | University of Hawaii | ABD |
70 | University of Illinois | ABD |
71 | University of Iowa | ABD |
72 | University of Kansas | ABD |
73 | University of Maryland | ABD |
74 | University of Massachusetts, Amherst | ABD |
75 | University of Miami | ABD |
76 | University of Michigan | ABD |
77 | University of Minnesota | ABD |
78 | University of Missouri | ABD |
79 | University of New Mexico | ABD |
80 | University of North Carolina | ABD |
81 | University of Notre Dame | ABD |
82 | University of Oklahoma | ABD |
83 | University of Oregon | ABD |
84 | University of Pennsylvania | ABD |
85 | University of Pittsburgh | ABD |
86 | University of Rochester | ABD |
87 | University of South Carolina | ABD |
88 | University of Southern California | ABD |
89 | University of Tennessee | ABD |
90 | University of Texas at Austin | ABD |
91 | University of Utah | ABD |
92 | University of Virginia | ABD |
93 | University of Washington | ABD |
94 | University of Wisconsin-Madison | ABD |
95 | Upstate Medical University (State University of New York) | ABD |
96 | Vanderbilt University | ABD |
97 | Virginia Polytechnic Institute | ABD |
98 | Wake Forest University | ABD |
99 | Washington State University | ABD |
100 | Washington University in St. Louis | ABD |
101 | Yale University | ABD |
102 | Yeshiva University | ABD |
103 | Eberhard Karls Universitat Tübingen | ALMANYA |
104 | Freie Universitat Berlin | ALMANYA |
105 | Heidelberg Universitat | ALMANYA |
106 | Humboldt-Universitat zu Berlin | ALMANYA |
107 | Johannes Gutenberg Universitat Mainz | ALMANYA |
108 | Ludwig-Maximilians-Universitat München | ALMANYA |
109 | Rheinische Friedrich-Wilhelms-Universitat Bonn | ALMANYA |
110 | Rheinisch-Westfalische Technische Hochschule Aachen | ALMANYA |
111 | Ruhr-Universitat Bochum | ALMANYA |
112 | Technische Universitat Berlin | ALMANYA |
113 | Technische Universitat Darmstadt | ALMANYA |
114 | Technische Universitat Dresden | ALMANYA |
115 | Technische Universitat München | ALMANYA |
116 | Universitat Bayreuth | ALMANYA |
117 | Universitat Bielefeld | ALMANYA |
118 | Universitat Bremen | ALMANYA |
119 | Universitat des Saarlandes | ALMANYA |
120 | Universitat Düsseldorf | ALMANYA |
121 | Universitat Erlangen-Nürnberg | ALMANYA |
122 | Universitat Frankfurt am Main | ALMANYA |
123 | Universitat Freiburg | ALMANYA |
124 | Universitat Göttingen | ALMANYA |
125 | Universitat Hamburg | ALMANYA |
126 | Universitat Jena | ALMANYA |
127 | Universitat Karlsruhe | ALMANYA |
128 | Universitat Konstanz | ALMANYA |
129 | Universitat Köln (Cologne) | ALMANYA |
130 | Universitat Leipzig | ALMANYA |
131 | Universitat Mannheim | ALMANYA |
132 | Universitat Marburg | ALMANYA |
133 | Universitat of Münster | ALMANYA |
134 | Universitat Stuttgart | ALMANYA |
135 | Universitat Ulm | ALMANYA |
136 | Universitat Würzburg | ALMANYA |
137 | Austral University | ARJANTİN |
138 | University of Buenos Aires | ARJANTİN |
139 | Australian National University | AVUSTRALYA |
140 | Curtin University of Technology | AVUSTRALYA |
141 | Deakin University | AVUSTRALYA |
142 | Flinders University | AVUSTRALYA |
143 | Griffith University | AVUSTRALYA |
144 | La Trobe University | AVUSTRALYA |
145 | Macquarie University | AVUSTRALYA |
146 | Monash University | AVUSTRALYA |
147 | Queensland University of Technology | AVUSTRALYA |
148 | Rmit University | AVUSTRALYA |
149 | The University of Melbourne | AVUSTRALYA |
150 | The University of Sydney | AVUSTRALYA |
151 | The University of Western Australia | AVUSTRALYA |
152 | University of Adelaide | AVUSTRALYA |
153 | University of New South Wales | AVUSTRALYA |
154 | University of Newcastle | AVUSTRALYA |
155 | University of Queensland | AVUSTRALYA |
156 | University of South Australia | AVUSTRALYA |
157 | University of Tasmania | AVUSTRALYA |
158 | University of Technology, Sydney | AVUSTRALYA |
159 | University of Wollongong | AVUSTRALYA |
160 | Karl-Franzens-Universitat Graz | AVUSTURYA |
161 | Universitat Innsbruck | AVUSTURYA |
162 | University of Vienna | AVUSTURYA |
163 | Vienna University of Technology | AVUSTURYA |
164 | College of Europe | BELÇİKA |
165 | Katholieke Universiteit Leuven | BELÇİKA |
166 | Universite catholique de Louvain | BELÇİKA |
167 | Universite Libre de Bruxelles | BELÇİKA |
168 | University of Antwerp | BELÇİKA |
169 | University of Ghent | BELÇİKA |
170 | University of Liege | BELÇİKA |
171 | Vrije University Brussels | BELÇİKA |
172 | Federal University of Rio De Janeiro | BREZİLYA |
173 | University of Campinas | BREZİLYA |
174 | University of Sao Paulo | BREZİLYA |
175 | Charles University | ÇEK CUMHURİYETİ |
176 | Fudan University | ÇİN |
177 | Nanjing University | ÇİN |
178 | Peking University | ÇİN |
179 | Shanghai Jiao Tong University | ÇİN |
180 | Tianjin University | ÇİN |
181 | Tsinghua University | ÇİN |
182 | University of Science and Technology of China | ÇİN |
183 | Zhejiang University | ÇİN |
184 | Aarhus University | DANİMARKA |
185 | Technical University of Denmark | DANİMARKA |
186 | University of Aarhus | DANİMARKA |
187 | University of Copenhagen | DANİMARKA |
188 | University of Southern Denmark | DANİMARKA |
189 | Bandung Institute of Technology | ENDONEZYA |
190 | Universitas Gadjah Mada | ENDONEZYA |
191 | University of Indonesia | ENDONEZYA |
192 | Ateneo de Manila University | FİLİPİNLER |
193 | University of the Philippines | FİLİPİNLER |
194 | Helsinki University of Technology | FİNLANDİYA |
195 | Kuopio University | FİNLANDİYA |
196 | University of Helsinki | FİNLANDİYA |
197 | University of Jyvaskyla | FİNLANDİYA |
198 | University of Oulu | FİNLANDİYA |
199 | University of Tampere | FİNLANDİYA |
200 | University of Turku | FİNLANDİYA |
201 | Ecole Nationale des Ponts et ChaussEes Enpc | FRANSA |
202 | Ecole Normale Superieure de Lyon | FRANSA |
203 | Ecole Normale Superieure Lettres et Sciences Humaines | FRANSA |
204 | Ecole Normale Superieure, Paris | FRANSA |
205 | Ecole Polytechnique | FRANSA |
206 | Sciences Po Paris | FRANSA |
207 | Universite des Sciences et Technologies de Lille (LILLE I) | FRANSA |
208 | Universite Joseph-Fourier, Grenoble I | FRANSA |
209 | Universite Louis Pasteur Strasbourg I | FRANSA |
210 | Universite Paris I PanthEon Sorbonne | FRANSA |
211 | Universite Paris Sorbonne (PARIS IV) | FRANSA |
212 | Universite Paris Vii Denis Diderot | FRANSA |
213 | Universite Paris-Sud Paris Xi | FRANSA |
214 | Universite Pierre-et-Marie-Curie Paris Vi | FRANSA |
215 | University of Montpellier Ii - Sciences and Techniques of Languedoc | FRANSA |
216 | University of Cape Town | GÜNEY AFRİKA |
217 | University of the Witwatersrand | GÜNEY AFRİKA |
218 | Hanyang University | GÜNEY KORE |
219 | Kaist - Korea Advanced Institute of Science & Technology | GÜNEY KORE |
220 | Korea University | GÜNEY KORE |
221 | Pohang University of Science and Technology | GÜNEY KORE |
222 | Seoul National University | GÜNEY KORE |
223 | Sung Kyun Kwan University | GÜNEY KORE |
224 | Yonsei University | GÜNEY KORE |
225 | Indian Institute of Technology Bombay | HİNDİSTAN |
226 | Indian Institute of Technology Delhi | HİNDİSTAN |
227 | Indian Institute of Technology Kanpur | HİNDİSTAN |
228 | Indian Institute of Technology Madras | HİNDİSTAN |
229 | University of Delhi | HİNDİSTAN |
230 | Delft University of Technology | HOLLANDA |
231 | Eindhoven University of Technology | HOLLANDA |
232 | Erasmus University Rotterdam | HOLLANDA |
233 | Leiden University | HOLLANDA |
234 | Maastricht University | HOLLANDA |
235 | Radboud Universiteit Nijmegen | HOLLANDA |
236 | University of Amsterdam | HOLLANDA |
237 | University of Groningen | HOLLANDA |
238 | University of Twente | HOLLANDA |
239 | Utrecht University | HOLLANDA |
240 | Vu University Amsterdam | HOLLANDA |
241 | Wageningen University | HOLLANDA |
242 | City University of Hong Kong | HONG KONG |
243 | Hong Kong University of Science & Technology | HONG KONG |
244 | The Chinese University of Hong Kong | HONG KONG |
245 | The Hong Kong Polytechnic University | HONG KONG |
246 | University of Hong Kong | HONG KONG |
247 | Aston University | İNGİLTERE |
248 | Bangor University | İNGİLTERE |
249 | Brunel University | İNGİLTERE |
250 | Cardiff University | İNGİLTERE |
251 | Durham University | İNGİLTERE |
252 | Goldsmiths, University of London | İNGİLTERE |
253 | Imperial College London | İNGİLTERE |
254 | King's College London | İNGİLTERE |
255 | London School of Economics and Political Science | İNGİLTERE |
256 | Loughborough University | İNGİLTERE |
257 | Newcastle University, Newcastle Upon Tyne | İNGİLTERE |
258 | Queen Mary, University of London | İNGİLTERE |
259 | Queen's University of Belfast | İNGİLTERE |
260 | Royal Holloway University of London | İNGİLTERE |
261 | School of Oriental and African Studies, University of London | İNGİLTERE |
262 | Swansea University | İNGİLTERE |
263 | University College London | İNGİLTERE |
264 | University of Aberdeen | İNGİLTERE |
265 | University of Bath | İNGİLTERE |
266 | University of Birmingham | İNGİLTERE |
267 | University of Bradford | İNGİLTERE |
268 | University of Bristol | İNGİLTERE |
269 | University of Cambridge | İNGİLTERE |
270 | University of Dundee | İNGİLTERE |
271 | University of East Anglia | İNGİLTERE |
272 | University of Edinburgh | İNGİLTERE |
273 | University of Essex | İNGİLTERE |
274 | University of Exeter | İNGİLTERE |
275 | University of Glasgow | İNGİLTERE |
276 | University of Lancaster | İNGİLTERE |
277 | University of Leeds | İNGİLTERE |
278 | University of Leicester | İNGİLTERE |
279 | University of Liverpool | İNGİLTERE |
280 | University of Manchester | İNGİLTERE |
281 | University of Nottingham | İNGİLTERE |
282 | University of Oxford | İNGİLTERE |
283 | University of Reading | İNGİLTERE |
284 | University of Sheffield | İNGİLTERE |
285 | University of Southampton | İNGİLTERE |
286 | University of St Andrews | İNGİLTERE |
287 | University of St Andrews | İNGİLTERE |
288 | University of Strathclyde | İNGİLTERE |
289 | University of Surrey | İNGİLTERE |
290 | University of Sussex | İNGİLTERE |
291 | University of Warwick | İNGİLTERE |
292 | University of York | İNGİLTERE |
293 | Dublin City University | İRLANDA |
294 | Dublin Institute of Technology | İRLANDA |
295 | National University of, Galway | İRLANDA |
296 | Trinity College Dublin | İRLANDA |
297 | University College Cork | İRLANDA |
298 | University College Dublin | İRLANDA |
299 | University of Limerick | İRLANDA |
300 | Universidad Autonoma de Barcelona | İSPANYA |
301 | Universidad Autonoma de Madrid | İSPANYA |
302 | Universitat Pompeu Fabra | İSPANYA |
303 | University Complutense Madrid | İSPANYA |
304 | University of Barcelona | İSPANYA |
305 | Ben Gurion University of the Negev | İSRAİL |
306 | Hebrew University of Jerusalem | İSRAİL |
307 | Technion - Israel Institute of Technology | İSRAİL |
308 | Tel Aviv University | İSRAİL |
309 | Chalmers University of Technology | İSVEÇ |
310 | Kth, Royal Institute of Technology | İSVEÇ |
311 | Lund University | İSVEÇ |
312 | Stockholm School of Economics | İSVEÇ |
313 | Stockholm University | İSVEÇ |
314 | Umea University | İSVEÇ |
315 | University of Gothenburg | İSVEÇ |
316 | Uppsala University | İSVEÇ |
317 | Ecole Polytechnique Federale de Lausanne | İSVİÇRE |
318 | Eth Zurich (Swiss Federal Institute of Technology) | İSVİÇRE |
319 | University of Basel | İSVİÇRE |
320 | University of Bern | İSVİÇRE |
321 | University of Geneva | İSVİÇRE |
322 | University of Lausanne | İSVİÇRE |
323 | University of St Gallen | İSVİÇRE |
324 | University of Zurich | İSVİÇRE |
325 | European University Institude | İTALYA |
326 | Politecnico di Milano | İTALYA |
327 | Universita degli Studi di Roma - La Sapienza | İTALYA |
328 | University of Bologna | İTALYA |
329 | University of Florence | İTALYA |
330 | University of Naples - Federico Ii Italy | İTALYA |
331 | University of Padua | İTALYA |
332 | University of Pisa | İTALYA |
333 | Chiba University | JAPONYA |
334 | Gunma University | JAPONYA |
335 | Hiroshima University | JAPONYA |
336 | Hitotsubashi University | JAPONYA |
337 | Hokkaido University | JAPONYA |
338 | Keio University | JAPONYA |
339 | Kobe University | JAPONYA |
340 | Kumamoto University | JAPONYA |
341 | Kyoto University | JAPONYA |
342 | Kyushu University | JAPONYA |
343 | Nagasaki University | JAPONYA |
344 | Nagoya University | JAPONYA |
345 | Osaka University | JAPONYA |
346 | Showa University | JAPONYA |
347 | Tohoku University | JAPONYA |
348 | Tokyo Institute of Technology | JAPONYA |
349 | Tokyo Metropolitan University | JAPONYA |
350 | Tokyo University of Science | JAPONYA |
351 | University of Tokyo | JAPONYA |
352 | University of Tsukuba | JAPONYA |
353 | Waseda University | JAPONYA |
354 | Yokohama City University | JAPONYA |
355 | Yokohama National University | JAPONYA |
356 | Carleton University | KANADA |
357 | Concordia University | KANADA |
358 | Dalhousie University | KANADA |
359 | Laval University | KANADA |
360 | Mcgill University | KANADA |
361 | Mcmaster University | KANADA |
362 | Queen's University | KANADA |
363 | Simon Fraser University | KANADA |
364 | The University of Western Ontario | KANADA |
365 | Universite de MontrEal | KANADA |
366 | Universite du QuEbec | KANADA |
367 | University of Alberta | KANADA |
368 | University of British Columbia | KANADA |
369 | University of Calgary | KANADA |
370 | University of Manitoba | KANADA |
371 | University of Ottawa | KANADA |
372 | University of Toronto | KANADA |
373 | University of Victoria | KANADA |
374 | University of Waterloo | KANADA |
375 | York University | KANADA |
376 | Universiti Kebangsaan Malaysia | MALEZYA |
377 | Universiti Malaya | MALEZYA |
378 | Universiti Putra Malaysia | MALEZYA |
379 | Universiti Sains Malaysia | MALEZYA |
380 | Universiti Teknologi Malaysia | MALEZYA |
381 | Instituto Tecnologico Y De Estudios Superiores De Monterrey | MEKSİKA |
382 | Universidad Nacional Autonoma de Mexico | MEKSİKA |
383 | Norwegian University of Science and Technology | NORVEÇ |
384 | University of Bergen | NORVEÇ |
385 | University of Oslo | NORVEÇ |
386 | University of Tromso | NORVEÇ |
387 | National University of Sciences and Technology, Pakistan | PAKİSTAN |
388 | Jagiellonian University | POLONYA |
389 | Warsaw University | POLONYA |
390 | University of Coimbra | PORTEKİZ |
391 | Lomonosov Moscow State University | RUSYA |
392 | Saint-Petersburg State University | RUSYA |
393 | Nanyang Technological University | SİNGAPUR |
394 | National University of Singapore | SİNGAPUR |
395 | King Fahd University of Petroleum & Minerals | SUUDİ ARABİSTAN |
396 | Pontificia Universidad Catolica de Chile | ŞİLİ |
397 | Universidad de Chile | ŞİLİ |
398 | Chulalongkorn University | TAYLAND |
399 | Kasetsart University | TAYLAND |
400 | Mahidol University | TAYLAND |
401 | National Cheng Kung University | TAYVAN |
402 | National Taiwan University | TAYVAN |
403 | National Tsing Hua University | TAYVAN |
404 | National Yang Ming University | TAYVAN |
405 | Universidad Ort Uruguay | URUGUAY |
406 | Massey University | YENİ ZELANDA |
407 | The University of Auckland | YENİ ZELANDA |
408 | University of Canterbury | YENİ ZELANDA |
409 | University of Otago | YENİ ZELANDA |
410 | University of Waikato | YENİ ZELANDA |
411 | Victoria University of Wellington | YENİ ZELANDA |
412 | University of Athens | YUNANİSTAN |
Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Genel Müdürlüğü
11. sınıf türk edebiyatı ders kitabı 15. sayfa cevapları
SAYFA 15
1. METİN
1.On dokuzuncu asır şiirindeki 9,13,14,15,16,17,20,21 ve 22. beyitler ortaçağa özgü dünya görüşünü yansıtmaktadır.diğer beyitlerde ise şair,modern dünyada yaşananları dile getirmiştir.Modern dünyaya ait ifadelerin bulunması Sadullah Paşa'nın döneminin zihniyetinden etkilendiğini göstermektedir.Sadullah paşa ortaçağdan beri süregelen inanışları da bilmekle beraber modern dünyaya da kayıtsız kalmamıştır.
2.Şair,tercihini modern dünya görüşünden yana kullanmaktadır.çünkü modern dünya aklı ve deneyi baz alarak bilinmezlere veya yanlış bilinenlere ışık tutmuştur.
3.Verilen beyitler Sadullah paşanın "insan hakları", "eşitlik", ve "basın-yayın","bilimsellik" ile olan ilgisini göstermektedir.
4.Ziya paşanın yakınması Doğu medeniyetinin geri kalmışlığı ve cehaleti ile ilgilidir.Buna rağmen batı,sürekli gelişmiş ve bilimin öncülüğünde güçlü bir medeniyet kurmaya başlamıştır.Bu durumda hem aydınların hem de toplumun Batı'ya yönelmesine sebep olmuştur
2.METİN
1.Ziya paşa Osmanlı devletinin İstanbul’un fethiyle başlayan yükselme dönemi ile 19.yüzyıldaki çöküş dönemini karşılaştırmaktadır.bu karşılaştırma ihtişamlı bir devletin nasıl çöküşe gittiğini göstermektedir.
2.----
1.ETKİNLİK
****Osmanlı devletinde yönetim kurumlarıyla birlikte askeri kurumlarında gerilemesinin en büyük sebebi,bilim ve teknik alanda meydana gelen değişiklik ve gelişmeleri takip edemeyiştir.bu sebeple çağın gerisine düşmeye başlayan Osmanlı devletinde askeri başarısızlıklar görülmeye başlamıştır.Gerilemenin görüldüğü ilk alan olan askeri alan,yeniliklerin de başlangıç merkezi olmuştur.
3.Osmanlı devletindeki yenilikler öncelikle askeri alanda yapılmıştır.
4.Tanzimat fermanı 3 kasım 1839 da "Gülhane Parkı'nda" padişah,diğer devlet büyükleri,ulema,lonca ve esnaf temsilcileri ve Mustafa Reşit paşa tarafından ilan edilmiştir.
5.Tanzimat’ı ortaya çıkaran nedenleri iç ve dış faktörler olarak iki kısma ele alabiliriz.İç faktörler Tanzimat’ın bir sonuç olarak ortaya çıktığı Osmanlı batılaşma hareketlerini anlatırken genel olarak üzerinde durulan hususlardır. Dış faktörler ise cereyan eden hadiselerdir.Osmanlının sahip olduğu üstünlüğünü kaybedip devlet kurum ve kanunlarının asrın ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olmaması ,devletin maddi ve manevi gücünü kaybetmiş olması bunun sonucunda her sahada yenilgiye uğraması yeniden ve geniş bir ıslahat hareketini zorunlu kılıyordu.
1. METİN
1.On dokuzuncu asır şiirindeki 9,13,14,15,16,17,20,21 ve 22. beyitler ortaçağa özgü dünya görüşünü yansıtmaktadır.diğer beyitlerde ise şair,modern dünyada yaşananları dile getirmiştir.Modern dünyaya ait ifadelerin bulunması Sadullah Paşa'nın döneminin zihniyetinden etkilendiğini göstermektedir.Sadullah paşa ortaçağdan beri süregelen inanışları da bilmekle beraber modern dünyaya da kayıtsız kalmamıştır.
2.Şair,tercihini modern dünya görüşünden yana kullanmaktadır.çünkü modern dünya aklı ve deneyi baz alarak bilinmezlere veya yanlış bilinenlere ışık tutmuştur.
3.Verilen beyitler Sadullah paşanın "insan hakları", "eşitlik", ve "basın-yayın","bilimsellik" ile olan ilgisini göstermektedir.
4.Ziya paşanın yakınması Doğu medeniyetinin geri kalmışlığı ve cehaleti ile ilgilidir.Buna rağmen batı,sürekli gelişmiş ve bilimin öncülüğünde güçlü bir medeniyet kurmaya başlamıştır.Bu durumda hem aydınların hem de toplumun Batı'ya yönelmesine sebep olmuştur
2.METİN
1.Ziya paşa Osmanlı devletinin İstanbul’un fethiyle başlayan yükselme dönemi ile 19.yüzyıldaki çöküş dönemini karşılaştırmaktadır.bu karşılaştırma ihtişamlı bir devletin nasıl çöküşe gittiğini göstermektedir.
2.----
1.ETKİNLİK
****Osmanlı devletinde yönetim kurumlarıyla birlikte askeri kurumlarında gerilemesinin en büyük sebebi,bilim ve teknik alanda meydana gelen değişiklik ve gelişmeleri takip edemeyiştir.bu sebeple çağın gerisine düşmeye başlayan Osmanlı devletinde askeri başarısızlıklar görülmeye başlamıştır.Gerilemenin görüldüğü ilk alan olan askeri alan,yeniliklerin de başlangıç merkezi olmuştur.
3.Osmanlı devletindeki yenilikler öncelikle askeri alanda yapılmıştır.
4.Tanzimat fermanı 3 kasım 1839 da "Gülhane Parkı'nda" padişah,diğer devlet büyükleri,ulema,lonca ve esnaf temsilcileri ve Mustafa Reşit paşa tarafından ilan edilmiştir.
5.Tanzimat’ı ortaya çıkaran nedenleri iç ve dış faktörler olarak iki kısma ele alabiliriz.İç faktörler Tanzimat’ın bir sonuç olarak ortaya çıktığı Osmanlı batılaşma hareketlerini anlatırken genel olarak üzerinde durulan hususlardır. Dış faktörler ise cereyan eden hadiselerdir.Osmanlının sahip olduğu üstünlüğünü kaybedip devlet kurum ve kanunlarının asrın ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte olmaması ,devletin maddi ve manevi gücünü kaybetmiş olması bunun sonucunda her sahada yenilgiye uğraması yeniden ve geniş bir ıslahat hareketini zorunlu kılıyordu.
12. sınıf türk edebiyatı ders kitabı 5. sayfa cevapları
sayfa 5:
*çağdaş uygarlık seviyesine yükselmek.
*Eskiyi tamamen yok ederek yeniye ulaşmak
*Anadoluya(halka) yönelmek
*çağdaş uygarlık seviyesine yükselmek.
*Eskiyi tamamen yok ederek yeniye ulaşmak
*Anadoluya(halka) yönelmek
20 Eylül 2013 Cuma
9. Sınıf Dil Ve Anlatım Kitabı Sayfa 117 118 119 Sorular ve Cevapları
Sayfa:117
Ana düşünCe : Kendi işini Kendin Gör'dür.
117 2.etkinlik;
Bunlar bu atı ,düğün koşusunda koşmak için hazırlıyorlar.(bunlar:özne,düğ ün koşusunda koşmak için:zarf tümleci,hazırlıyorlar:yiklem)
Biletlerini alıp üçüncü mevkiye yrleşince rahat ettiler.(gizli özne "onlar",üçüncü mevkiye yerleşince:zarf tümleci,rahat ettiler:yüklem)
118 Ölçme değerlendirme
1).
..geçişli fiil...
..zarf tümleci...
2)
D
D
y
D
D
Y
3d
4A
5a
6C
Sayfa:119
KonuLarı Bakımından ÖğretiCi MetinLer ; Tıp DinseL İsLami Öğüt ve BiLgi veriCİ metinLer oLarak 4'e ayrıLır.
Ana düşünCe : Kendi işini Kendin Gör'dür.
117 2.etkinlik;
Bunlar bu atı ,düğün koşusunda koşmak için hazırlıyorlar.(bunlar:özne,düğ ün koşusunda koşmak için:zarf tümleci,hazırlıyorlar:yiklem)
Biletlerini alıp üçüncü mevkiye yrleşince rahat ettiler.(gizli özne "onlar",üçüncü mevkiye yerleşince:zarf tümleci,rahat ettiler:yüklem)
118 Ölçme değerlendirme
1).
..geçişli fiil...
..zarf tümleci...
2)
D
D
y
D
D
Y
3d
4A
5a
6C
Sayfa:119
KonuLarı Bakımından ÖğretiCi MetinLer ; Tıp DinseL İsLami Öğüt ve BiLgi veriCİ metinLer oLarak 4'e ayrıLır.
Etiketler:
9. sınıf dil ve anlatım kitabı sayfa 117 118 119 etkinlik sorular cevaplar çözümler,
9. sınıf dil ve anlatım kitabı sayfa 117 118 119 ölçme değerlendirme sorular cevaplar çözümler,
9. Sınıf Dil Ve Anlatım Kitabı Sayfa 117 118 119 Sorular Cevaplar çözümler,
Eğitim Öğretim,
lise 1 dil ve anlatım kitabı sayfa 117 118 119 etkinlik sorular cevaplar çözümler,
lise 1 dil ve anlatım kitabı sayfa 117 118 119 ölçme değerlendirme sorular cevaplar çözümler,
lise 1 Dil Ve Anlatım Kitabı Sayfa 117 118 119 Sorular Cevaplar çözümler,
Lise 1 Dil Ve Anlatım Kitabı Sayfa 117 118 119 Sorular ve Cevapları
9. sınıf din kültürü dersi Hz.Muhammed'in Şam Seyâhati
Şam Seyâhati
Mekke iklimi zirâate elverişli olmadığından, Mekkeliler ticâretle uğraşırlar, çocuklarını da ticârete alıştırırlardı. Ticâret için kervanlarla, yazın Şam'a, kışın Yemen'e seyahat ederlerdi. Ebû Tâlip de diğer Mekkeliler gibi kervan ticâreti yapıyordu. Bir defasında Şam'a giderken, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e amcasından ayrılmak zor geldi; kendisini de yanında götürmesini istedi. Ebû Tâlib çok sevdiği yeğenini kırmadı. O'nu da kafileyle beraberinde götürdü. Bu esnâda henüz oniki yaşındaydı.
Şam'ın 90 km. kadar güneyinde Busrâ (Eski Şam) denilen kasabada "Bahîra" adında bir Hıristiyan râhibi vardı. Kasabaya uğrayan kervanlarla hiç ilgilenmediği halde, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in içinde bulunduğu kervanı karşılayarak bütün kafileye bir ziyâfet verdi. Bahîra okuduğu kutsal kitaplardan edindiği bilgilerle, Hz Muhammed (s.a.s.)'in simâsından, O'nun istikbâlini sezmişti. O'nunla konuştu. Sorular sordu. Aldığı cevâplar, kanâatini kuvvetlendirdi. Şam yolculuğunun bu çocuk için tehlikeli olacağını düşündü. Ebû Tâlib'e:
-"Bu çocuk son Peygamber olacaktır. Şam Yahûdîleri içinde O'nun alâmet ve vasıflarını bilen kâhinler vardır. Tanırlarsa, ihânet ve kötülüklerinden korkulur. Bu çocuğu Şam'a götürmeyiniz..."dedi. Bu sözler üzerine Ebû Tâlib Şam'a gitmekten vazgeçti. Alışverişini burada bitirip, geri döndü.
Son Peygamberin geleceği ve O'nun bir çok vasıfları Tevrât ve İncil'de bildirilmişti. Bu sebeple, Yahûdî ve Hristiyan bilginleri, O'nun alâmetlerini ve vasıflarını biliyorlardı. Hicretten sonra Müslüman olan Medineli Yahûdi âlimi Abdullah bin Selâm'ın "Tevrat'ta Hz. Muhammed (s.a.s.) ve Hz. İsa (a.s.)'ın sıfatları vardır" dediğini, "Kütüb-i Sitte" denilen altı güvenilir hadis kitabından Tirmizi'nin es-Sünen'inde rivâyet edilmiştir."
Mekke iklimi zirâate elverişli olmadığından, Mekkeliler ticâretle uğraşırlar, çocuklarını da ticârete alıştırırlardı. Ticâret için kervanlarla, yazın Şam'a, kışın Yemen'e seyahat ederlerdi. Ebû Tâlip de diğer Mekkeliler gibi kervan ticâreti yapıyordu. Bir defasında Şam'a giderken, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e amcasından ayrılmak zor geldi; kendisini de yanında götürmesini istedi. Ebû Tâlib çok sevdiği yeğenini kırmadı. O'nu da kafileyle beraberinde götürdü. Bu esnâda henüz oniki yaşındaydı.
Şam'ın 90 km. kadar güneyinde Busrâ (Eski Şam) denilen kasabada "Bahîra" adında bir Hıristiyan râhibi vardı. Kasabaya uğrayan kervanlarla hiç ilgilenmediği halde, Hz. Muhammed (s.a.s.)'in içinde bulunduğu kervanı karşılayarak bütün kafileye bir ziyâfet verdi. Bahîra okuduğu kutsal kitaplardan edindiği bilgilerle, Hz Muhammed (s.a.s.)'in simâsından, O'nun istikbâlini sezmişti. O'nunla konuştu. Sorular sordu. Aldığı cevâplar, kanâatini kuvvetlendirdi. Şam yolculuğunun bu çocuk için tehlikeli olacağını düşündü. Ebû Tâlib'e:
-"Bu çocuk son Peygamber olacaktır. Şam Yahûdîleri içinde O'nun alâmet ve vasıflarını bilen kâhinler vardır. Tanırlarsa, ihânet ve kötülüklerinden korkulur. Bu çocuğu Şam'a götürmeyiniz..."dedi. Bu sözler üzerine Ebû Tâlib Şam'a gitmekten vazgeçti. Alışverişini burada bitirip, geri döndü.
Son Peygamberin geleceği ve O'nun bir çok vasıfları Tevrât ve İncil'de bildirilmişti. Bu sebeple, Yahûdî ve Hristiyan bilginleri, O'nun alâmetlerini ve vasıflarını biliyorlardı. Hicretten sonra Müslüman olan Medineli Yahûdi âlimi Abdullah bin Selâm'ın "Tevrat'ta Hz. Muhammed (s.a.s.) ve Hz. İsa (a.s.)'ın sıfatları vardır" dediğini, "Kütüb-i Sitte" denilen altı güvenilir hadis kitabından Tirmizi'nin es-Sünen'inde rivâyet edilmiştir."
12. sınıf türk edebiyatı ders kitabı 19. sayfa cevapları
Sayfa 19
6)(sosyal-siyasi) batılılaşma akımı etrafında ele alınmıştır.
7)Açıktır.
durudur.
akıcıdır.
tutarlıdır.
süslü(sanatlı)değildir.
Objektif değildir.Subjektifdir.
6)(sosyal-siyasi) batılılaşma akımı etrafında ele alınmıştır.
7)Açıktır.
durudur.
akıcıdır.
tutarlıdır.
süslü(sanatlı)değildir.
Objektif değildir.Subjektifdir.
11. sınıf türk edebiyatı ders kitabı 165. sayfa cevapları
Sayfa 165
2)Ziya gökalpin etkisiyle türkçülük hareketinin etkisiyle sade bir dil ve hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır.
3)ses ve musikiye değer vermesi, sanatlı söyleyiş ve şekil güzelliği bakımından benzerlik göstermektedir.
4)manzumeleri yazma amacı, halkın yaşayışını ve değerlerini anlatmak,hayattan bir kesit sunarak toplumu her yönüyle anlatmaktır.
5)servetifunun ve fecriati şiirleriyle şiir anlayışı ve edebi zevk bakımından benzerlik göstermektedir.Bu durum milli edebiyat döneminde servetifunun ve fecriati analyışına uygun eserlerinde verildiğini gösterir.
2)Ziya gökalpin etkisiyle türkçülük hareketinin etkisiyle sade bir dil ve hece ölçüsüyle şiirler yazmıştır.
3)ses ve musikiye değer vermesi, sanatlı söyleyiş ve şekil güzelliği bakımından benzerlik göstermektedir.
4)manzumeleri yazma amacı, halkın yaşayışını ve değerlerini anlatmak,hayattan bir kesit sunarak toplumu her yönüyle anlatmaktır.
5)servetifunun ve fecriati şiirleriyle şiir anlayışı ve edebi zevk bakımından benzerlik göstermektedir.Bu durum milli edebiyat döneminde servetifunun ve fecriati analyışına uygun eserlerinde verildiğini gösterir.
Kanserle Savaş Haftası 1- 7 Nisan
Kanserle Savaş
Kanser bir hücre hastalığıdır. Hücre, canlıların yapı taşıdır. Yapıları ve işlevleri birbirine benzeyen hücreler bir araya gelerek dokuları, dokular birleşerek organları ve sistemleri oluştururlar.
Hücrenin ana özelliği bölünüp çoğalmasıdır. Bölünüp çoğalan hücreler vücuttan atılır.
Kanser, hücrenin olağandışı bölünüp çoğalmasıdır. Kanserli hastalarda hücre, canlının zararına çoğalır. Organların işlevlerini yapmalarını engeller.
Halk sağlığı yönünden kanserin önemi; hastalığın öldürücü olması ve sık görülmesidir. Bu açıdan bakıldığında kanser hastalığı dünyanın en önemli sağlık sorunudur.
Kanserle savaşabilmek, zararlarını azaltabilmek için halka hastalığın önemini ve kanserle savaş yollarını anlatmak gerekir.
Tıp biliminin gelişmesi, insanların eskiye göre daha bilinçli yardım istemeleri, pek çok insanı kanserden kurtarıyor. Gün geçtikçe, kanserden kurtulanların oranı daha da artacaktır.
Kanser konusunda hastaya yardımcı olmak, hastalıkla ilgili araştırmaları desteklemek, doktorların eğitimine yardımcı olmak için 1947 yılında Ankara'da Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu adı ile bir dernek kuruldu. Dernek kuruluşundan bu yana yurttaşları kanserin erken tanımı ve iyileştirme konularında uyarıyor. Kanser hakkında bilgili olmamız için çalışmalar yapıyor. Bu kuruluş 1952 yılından beri Türk Kanser Haberleri adlı bir dergi çıkarmakta, isteyenlere dergiyi parasız göndermektedir.
1956 yılında Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu'nun önerisi ile Nisan ayının ilk haftası ülkemizde Kanser Savaş Haftası olarak kabul edildi. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu'nun çabaları ile yurdumuzda ilk kanser hastanesi, 1956 yılında Ankara'da açıldı.
Kanser hastalığının gerçek nedeni tam olarak bilinmiyor. Ancak çok alkol ve sigara içenlerde, boya işlerinde çalışanlarda, kimyasal maddelerle uğraşanlarda, güneş ve röntgen ışınları altında uzun süre kalanlarda hastalık daha çok görülmektedir.
Kanser bir hücre hastalığıdır. Hücre, canlıların yapı taşıdır. Yapıları ve işlevleri birbirine benzeyen hücreler bir araya gelerek dokuları, dokular birleşerek organları ve sistemleri oluştururlar.
Hücrenin ana özelliği bölünüp çoğalmasıdır. Bölünüp çoğalan hücreler vücuttan atılır.
Kanser, hücrenin olağandışı bölünüp çoğalmasıdır. Kanserli hastalarda hücre, canlının zararına çoğalır. Organların işlevlerini yapmalarını engeller.
Halk sağlığı yönünden kanserin önemi; hastalığın öldürücü olması ve sık görülmesidir. Bu açıdan bakıldığında kanser hastalığı dünyanın en önemli sağlık sorunudur.
Kanserle savaşabilmek, zararlarını azaltabilmek için halka hastalığın önemini ve kanserle savaş yollarını anlatmak gerekir.
Tıp biliminin gelişmesi, insanların eskiye göre daha bilinçli yardım istemeleri, pek çok insanı kanserden kurtarıyor. Gün geçtikçe, kanserden kurtulanların oranı daha da artacaktır.
Kanser konusunda hastaya yardımcı olmak, hastalıkla ilgili araştırmaları desteklemek, doktorların eğitimine yardımcı olmak için 1947 yılında Ankara'da Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu adı ile bir dernek kuruldu. Dernek kuruluşundan bu yana yurttaşları kanserin erken tanımı ve iyileştirme konularında uyarıyor. Kanser hakkında bilgili olmamız için çalışmalar yapıyor. Bu kuruluş 1952 yılından beri Türk Kanser Haberleri adlı bir dergi çıkarmakta, isteyenlere dergiyi parasız göndermektedir.
1956 yılında Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu'nun önerisi ile Nisan ayının ilk haftası ülkemizde Kanser Savaş Haftası olarak kabul edildi. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu'nun çabaları ile yurdumuzda ilk kanser hastanesi, 1956 yılında Ankara'da açıldı.
Kanser hastalığının gerçek nedeni tam olarak bilinmiyor. Ancak çok alkol ve sigara içenlerde, boya işlerinde çalışanlarda, kimyasal maddelerle uğraşanlarda, güneş ve röntgen ışınları altında uzun süre kalanlarda hastalık daha çok görülmektedir.
10. sınıf felsefe dersi psikoloji Bilişsel Yaklaşım konu anlatımı
Bilişsel Yaklaşım :
Bilim ve biliş (cognition) olguları hep insanın ilgisini çekmiş, değişik yaklaşımların konusu olmuştur. Bilgi edinme ve bilinçli duruma gelme sürecinin öğrenme, davranış üzerindeki etkileri psikolojinin konusunu oluşturur. Çağdaş biliş anlayışında iki yaklaşım göze çarpar. Bunlardan biri Bilgi işlemi yaklaşımdır. Bunda düşünceyi ve usavurma (akıl yürütme) süreçlerini açıklamak amaçtır. Bu yaklaşım insan zihnini çeşitli programlara göre bilgi edinmek, bilgiyi işlemek, depolamak ve kullanmak üzere tasarlanmış gelişkin bir bilgisayar sistemi olarak ele alır. Diğer yaklaşım Jean Piaget'nin çalışmalarına dayanan yaklaşımdır. Gelişme psikolojisi alanındaki çalışmaları ile tanınan Piaget, çocuğun yetişkinliğe değin bir dizi zihinsel gelişim evrelerinden geçtiğini savunmuştur. Piaget, çocukta dört gelişim evresi saptamıştır. Piaget'nin gelişme ile ilgili görüşleri eğitim anlayışında değişiklikler getirmiştir. Belli kavramların özümlenebilmesi için zihinsel gelişmede belli aşamaların tamamlanmış olmasının gereği anlaşılmıştır. Öğretmenin görevi çocuğa yalnızca bilgi aktarmak değil, ona dünyayı keşfetmesinde rehberlik etmektir. ABD'li psikolog ve eğitimci Jerame S. Bruner, küçük çocuklarda algı, öğrenme, bellek gibi biliş biçimleri konularındaki çalışmaları ile eğitim anlayışında etkili olmuştur. Çalışmaları, ders programlarının yeniden düzenlenmesini sağlamıştır. Bruner'e göre; bütün çocuklarda doğal bir merak ve değişik konulara ilgi vardır. Hangi gelişim amacında olursa olsun her çocuğa uygun biçimde verilmesi koşuluyla her konuyu öğretmek mümkündür.
Bilim ve biliş (cognition) olguları hep insanın ilgisini çekmiş, değişik yaklaşımların konusu olmuştur. Bilgi edinme ve bilinçli duruma gelme sürecinin öğrenme, davranış üzerindeki etkileri psikolojinin konusunu oluşturur. Çağdaş biliş anlayışında iki yaklaşım göze çarpar. Bunlardan biri Bilgi işlemi yaklaşımdır. Bunda düşünceyi ve usavurma (akıl yürütme) süreçlerini açıklamak amaçtır. Bu yaklaşım insan zihnini çeşitli programlara göre bilgi edinmek, bilgiyi işlemek, depolamak ve kullanmak üzere tasarlanmış gelişkin bir bilgisayar sistemi olarak ele alır. Diğer yaklaşım Jean Piaget'nin çalışmalarına dayanan yaklaşımdır. Gelişme psikolojisi alanındaki çalışmaları ile tanınan Piaget, çocuğun yetişkinliğe değin bir dizi zihinsel gelişim evrelerinden geçtiğini savunmuştur. Piaget, çocukta dört gelişim evresi saptamıştır. Piaget'nin gelişme ile ilgili görüşleri eğitim anlayışında değişiklikler getirmiştir. Belli kavramların özümlenebilmesi için zihinsel gelişmede belli aşamaların tamamlanmış olmasının gereği anlaşılmıştır. Öğretmenin görevi çocuğa yalnızca bilgi aktarmak değil, ona dünyayı keşfetmesinde rehberlik etmektir. ABD'li psikolog ve eğitimci Jerame S. Bruner, küçük çocuklarda algı, öğrenme, bellek gibi biliş biçimleri konularındaki çalışmaları ile eğitim anlayışında etkili olmuştur. Çalışmaları, ders programlarının yeniden düzenlenmesini sağlamıştır. Bruner'e göre; bütün çocuklarda doğal bir merak ve değişik konulara ilgi vardır. Hangi gelişim amacında olursa olsun her çocuğa uygun biçimde verilmesi koşuluyla her konuyu öğretmek mümkündür.
7. sınıf türkçe çalışma kitabı sayfa 80 82 8.etkinlik cevapları
SADECE BOŞLUKLARIN CEVAPLARI
1)bugün
2)bugün,yarın
3)bugün
4)yine
5)gece
6)bugün
7)bugün
8)birazdan
9)şimdi
10)sabah
sayfa 80 i yazıyorum..
1.yazar tarafından.çünkü 1.kişi anlatmaktadır
2.hamilton adası anlatılmaktadır.
3.gerçektir.çünkü gerçek ve yaşanmış bir olay.
4.bu yerin cennet gibi olduğunu.evet.bilgi vermek için yazılmıştır.doğa ve evren hakkında bilgi sağlanması için
5.tabii ki,betimleme ve öyküleme
6.canlandırma anlatımı güçlendirmiştir
7.anlatım planı iyi yalnız bölümleri fark edemiyorum
Bir teşekkür yeterli iyi forumlar...
1)bugün
2)bugün,yarın
3)bugün
4)yine
5)gece
6)bugün
7)bugün
8)birazdan
9)şimdi
10)sabah
sayfa 80 i yazıyorum..
1.yazar tarafından.çünkü 1.kişi anlatmaktadır
2.hamilton adası anlatılmaktadır.
3.gerçektir.çünkü gerçek ve yaşanmış bir olay.
4.bu yerin cennet gibi olduğunu.evet.bilgi vermek için yazılmıştır.doğa ve evren hakkında bilgi sağlanması için
5.tabii ki,betimleme ve öyküleme
6.canlandırma anlatımı güçlendirmiştir
7.anlatım planı iyi yalnız bölümleri fark edemiyorum
Bir teşekkür yeterli iyi forumlar...
10. Sınıf Coğrafya kitabı 22 28 29 30 31 36 38 39. sayfa Cevapları
10. Sınıf Coğrafya sayfa 22 28 29 30 31 36 38 39 Cevapları
Sayfa 22- Tablo 7- ve şekil 8 incelenecek ve boşlukları doldurulacak.
DOĞADAKİ ÜÇ UNSUR: SU KAYNAKLARI,
Sayfa 28- Hazırlık Çalışmaları:
1- Çevrenizde hangi su kaynakları bulunmaktadır?
Denizler, Göller, Akarsular, Yeraltı Suları ve Kaynaklar bulunmaktadır.
2- Yeryüzündeki başlıca su kaynakları nelerdir? Bunlardan çevrenizde bulunanlar hangileridir?
Yeryüzünde Okyanuslar ve Denizler, Göller, Barajlar, Akarsular, Yeraltı Suları ve Kaynaklar bulunmaktadır. Ancak yakın çevremizde bunlardan okyanuslar bulunmamaktadır.
Sayfa 28-Etkinlik:1- Su kaynaklarının hepsi birbiri ile yakın bir ilişki içinde olup, su döngüsü ile birbirine bağlıdır. Su döngüsü ile birbirlerini beslemektedirler.
2- Okyanus ve denizler ile bazı göllerde acı su veya tuzlu su olarak, akarsu ve göllerin bazıları ile yeraltı sularının genelinde tatlı su olarak, ayrıca kutup bölgelerinde ve yüksek dağ zirvelerinde katı su ( buz) olarak, Atmosferde ise su buharı( Gaz) olarak bulunmaktadır.
3- Dünyadaki yeraltı ve yer üstü su kaynakları su kaynakları kavram haritası:
DEVAMI WORD DOSYASI OLARAK EKLENMİŞTİR AŞAĞIDAKİ LİNKTEN İNDİREBİLİRSİNİZ
10. Sınıf Coğrafya kitabı 22 28 29 30 31 36 38 39. sayfa Cevapları indir
Sayfa 22- Tablo 7- ve şekil 8 incelenecek ve boşlukları doldurulacak.
DOĞADAKİ ÜÇ UNSUR: SU KAYNAKLARI,
Sayfa 28- Hazırlık Çalışmaları:
1- Çevrenizde hangi su kaynakları bulunmaktadır?
Denizler, Göller, Akarsular, Yeraltı Suları ve Kaynaklar bulunmaktadır.
2- Yeryüzündeki başlıca su kaynakları nelerdir? Bunlardan çevrenizde bulunanlar hangileridir?
Yeryüzünde Okyanuslar ve Denizler, Göller, Barajlar, Akarsular, Yeraltı Suları ve Kaynaklar bulunmaktadır. Ancak yakın çevremizde bunlardan okyanuslar bulunmamaktadır.
Sayfa 28-Etkinlik:1- Su kaynaklarının hepsi birbiri ile yakın bir ilişki içinde olup, su döngüsü ile birbirine bağlıdır. Su döngüsü ile birbirlerini beslemektedirler.
2- Okyanus ve denizler ile bazı göllerde acı su veya tuzlu su olarak, akarsu ve göllerin bazıları ile yeraltı sularının genelinde tatlı su olarak, ayrıca kutup bölgelerinde ve yüksek dağ zirvelerinde katı su ( buz) olarak, Atmosferde ise su buharı( Gaz) olarak bulunmaktadır.
3- Dünyadaki yeraltı ve yer üstü su kaynakları su kaynakları kavram haritası:
DEVAMI WORD DOSYASI OLARAK EKLENMİŞTİR AŞAĞIDAKİ LİNKTEN İNDİREBİLİRSİNİZ
10. Sınıf Coğrafya kitabı 22 28 29 30 31 36 38 39. sayfa Cevapları indir
11. sınıf türk edebiyatı ders kitabı 197. sayfa cevapları
Sayfa 197 :
1)Ateşten gömlek adlı romanından alınan metin ,romanın serim bölümüne aittir.Romanın teması ilede yemaya hazırlık olması bakımından ilişkilidir.
2)romandaki olaylar, olayların sırası ,kişiler, tasvirler , ele alınan tarihsel süreçten farklıdır.bu olay örgüsünün kurmaca olmasından kaynaklanmaktadır.
3)-
4)romandaki olay örgüsünün aynı konuyu işleyen tarih alanındaki bir eserden farkılık göstermesi,romanını kurmaca gerçekliğe sahip olmasıdır.
5)-
1)Ateşten gömlek adlı romanından alınan metin ,romanın serim bölümüne aittir.Romanın teması ilede yemaya hazırlık olması bakımından ilişkilidir.
2)romandaki olaylar, olayların sırası ,kişiler, tasvirler , ele alınan tarihsel süreçten farklıdır.bu olay örgüsünün kurmaca olmasından kaynaklanmaktadır.
3)-
4)romandaki olay örgüsünün aynı konuyu işleyen tarih alanındaki bir eserden farkılık göstermesi,romanını kurmaca gerçekliğe sahip olmasıdır.
5)-
9. Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları - 7. sayfa
sayfa 7)
1)Yukarıdaki verilen üç parçada da ele alınan konular sosyolojinin ilgi alanlarıyla ilgilidir. Üç parçada da toplumsal bir durum dile getirilmiştir. Toplumların yapısı ve özellikleriyle sosyoloji bilimi ilgilenir.
2)Yukarıdaki parça bilimsel bir değer taşımaktadır. Çünkü bu ifade sosyoloji biliminin ilgi alanına girmektedir. Edebî eserler bilimlerin verilerinden yararlanır, yararlanırken de bu verileri düzenler, hayal süzgecinden geçirir. Bu nedenle edebî eser bilimsellikten uzaklaşır. Bir edebî eserin bilimlerden yararlanması onun bilimsel olduğunu göstermez. Bu yüzden parçadaki her düşünceye bilimsel diyemeyiz.
3)Vadideki Zambak adlı metnin yazılış amacı toplumda yerleşmiş kuralların neler olduğunu ortaya çıkarmaktır. Bu çerçevede metnin teması toplumdur. Bu tema başka bilim dallarında ele alınıp işlenebilir. Bir tarihi toplum meydana getirdiği için tarih bilimi, toplumu insanlar oluşturduğu için psikoloji bilimi de rahatlıkla bu konuyu işleyebilir. Edebi eserlerin yazılış amacı okuyucuya estetik bir zevk vermektir. Bilimsel metinlerin amacı ise okuyucuya doğrudan genel geçerliği olan kişiden kişiye değişmeyen nesnel bilgiler vermektir.
Anlama Yorumlama
1)Bir edebî eserin değişik bilim dallarının verilerinden faydalanması ona bilimsel bir özellik kazandırmaz. Çünkü edebî eser faydalandığı bilimin verilerini kendi süzgecinden geçirerek tekrar oluşturur. Bu oluşumda hayallere, duygulara da yer verilir. Hayalin, duygunun, öznelliliğin olduğu metinde bilimsel nitelik taşımaz.
2)Matematik şiirinde matematik biliminin terimleri kullanılmıştır. Bu terimlerin kullanılması şiire bilimsellik kazandırmamıştır. Sadece bu terimler kullanarak şair kendi duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir. Bu da edebi eserler diğer bilimlerin verilerinden ve terimlerinden yararlanır ama bu aldığı bilgileri kendince dönüştürerek ortaya koyar.
3)Edebî eserlerin temelinde hayal vardır. Hayaller edebî esere yön verir. Bazı edebi eserlerde de bu hayallerin gerçekleştiğini görmemiz mümkündür. Buradan şunu söylemek mümkündür. Edebi eserlerdeki hayaller gerçekleşmeyecek diye bir şey yoktur. Burada olduğu gibi edebî eserlerde anlatılan bazı durumlar bilimlerin gelişmesiyle gerçeğe dönüşebilir. Bu durum edebi eserlerin bilime ilham kaynağı olabileceği sonucuna varabiliriz.
1-Aşağıdaki cümlelerin karşılarına yargılar doğru ise (D), yanlış ise (Y) yazınız.
Birinci Dünya Savaşı’nı anlatan bir edebî metin, fizik biliminden yararlanır. (Y)
İnsanın ruhsal durumunu anlatan bir edebî metin, psikoloji biliminden yararlanır. (D)
2-"Hasta çocuklar, yanlarında ailelerinden birer büyük insan-ki hastalardan daha endişeli görünüyorlar- ve bir anne, pelerinini iliklemek bahanesiyle omuzu sarılı çocuğunun sırtını okşuyor; onu biraz sonra çekeceği acıya hazırlamak için. Sıralarda hiç düz oturan yok. Hatalar sarılı bir kol veya bacağın bozduğu muvazene ile hep umutları kırılmış, yamru yumru duyuyorlar ve büyükler küçüklere doğru eğilmişler.”
Yukarıdaki paragraftan hareketle aşağıdaki cümlede boş bırakılan yere uygun kelimeyi yazınız.
Bu edebî metin incelenirken psikoloji biliminden yararlanılır.
3-Aşağıdakilerden hangisi edebiyat-sosyoloji ilişkisiyle ilgili ulaşılabilecek sonuçlardan biri değildir?
A) Edebî metinlerin sosyal bir çevrede ortaya çıkması
B) Edebiyat ve sosyolojinin birbirini etkilemesi
C) Edebî eserlerin bir dönemin toplumsal hayatına ışık tutması
D) Yazarın toplumsal olayları tarafsız bir şekilde işlemek zorunda olması
E) Edebiyatla sosyolojinin amaçları bakımından birbirinden ayrılması
A,B,C,E seçenekleri edebiyat-sosyoloji ile ilgili ulaşılabilecek sonuçlardır. Ancak D seçeneğinde verilen yargı bilimsel eserler için geçerlidir. Edebiyat ile doğrudan ilgili bir yargı değildir. Bu nedenle doğru cevap D seçeneğidir.
4-Bir edebî eser meydana getirilirken neden başka bilimlere ihtiyaç duyulur? Aşağıya yazınız.
Bir edebî eser oluşturulurken bilimlerin verilerinden faydalanmak eserin etkileyiciliğini arttırır. Örneğin tarih romanı yazacak bir yazar, tarih bilimin verilerinden yararlanmadan bu romanı yazması onun etkileyiciliğini azaltır. Ama tarihteki olayları bilip de romanını kurgularsa etkileyiciliği daha fazla olur. Bu yüzden edebî eserler bilimlerin verilerine ihtiyaç duyar.
1)Yukarıdaki verilen üç parçada da ele alınan konular sosyolojinin ilgi alanlarıyla ilgilidir. Üç parçada da toplumsal bir durum dile getirilmiştir. Toplumların yapısı ve özellikleriyle sosyoloji bilimi ilgilenir.
2)Yukarıdaki parça bilimsel bir değer taşımaktadır. Çünkü bu ifade sosyoloji biliminin ilgi alanına girmektedir. Edebî eserler bilimlerin verilerinden yararlanır, yararlanırken de bu verileri düzenler, hayal süzgecinden geçirir. Bu nedenle edebî eser bilimsellikten uzaklaşır. Bir edebî eserin bilimlerden yararlanması onun bilimsel olduğunu göstermez. Bu yüzden parçadaki her düşünceye bilimsel diyemeyiz.
3)Vadideki Zambak adlı metnin yazılış amacı toplumda yerleşmiş kuralların neler olduğunu ortaya çıkarmaktır. Bu çerçevede metnin teması toplumdur. Bu tema başka bilim dallarında ele alınıp işlenebilir. Bir tarihi toplum meydana getirdiği için tarih bilimi, toplumu insanlar oluşturduğu için psikoloji bilimi de rahatlıkla bu konuyu işleyebilir. Edebi eserlerin yazılış amacı okuyucuya estetik bir zevk vermektir. Bilimsel metinlerin amacı ise okuyucuya doğrudan genel geçerliği olan kişiden kişiye değişmeyen nesnel bilgiler vermektir.
Anlama Yorumlama
1)Bir edebî eserin değişik bilim dallarının verilerinden faydalanması ona bilimsel bir özellik kazandırmaz. Çünkü edebî eser faydalandığı bilimin verilerini kendi süzgecinden geçirerek tekrar oluşturur. Bu oluşumda hayallere, duygulara da yer verilir. Hayalin, duygunun, öznelliliğin olduğu metinde bilimsel nitelik taşımaz.
2)Matematik şiirinde matematik biliminin terimleri kullanılmıştır. Bu terimlerin kullanılması şiire bilimsellik kazandırmamıştır. Sadece bu terimler kullanarak şair kendi duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir. Bu da edebi eserler diğer bilimlerin verilerinden ve terimlerinden yararlanır ama bu aldığı bilgileri kendince dönüştürerek ortaya koyar.
3)Edebî eserlerin temelinde hayal vardır. Hayaller edebî esere yön verir. Bazı edebi eserlerde de bu hayallerin gerçekleştiğini görmemiz mümkündür. Buradan şunu söylemek mümkündür. Edebi eserlerdeki hayaller gerçekleşmeyecek diye bir şey yoktur. Burada olduğu gibi edebî eserlerde anlatılan bazı durumlar bilimlerin gelişmesiyle gerçeğe dönüşebilir. Bu durum edebi eserlerin bilime ilham kaynağı olabileceği sonucuna varabiliriz.
1-Aşağıdaki cümlelerin karşılarına yargılar doğru ise (D), yanlış ise (Y) yazınız.
Birinci Dünya Savaşı’nı anlatan bir edebî metin, fizik biliminden yararlanır. (Y)
İnsanın ruhsal durumunu anlatan bir edebî metin, psikoloji biliminden yararlanır. (D)
2-"Hasta çocuklar, yanlarında ailelerinden birer büyük insan-ki hastalardan daha endişeli görünüyorlar- ve bir anne, pelerinini iliklemek bahanesiyle omuzu sarılı çocuğunun sırtını okşuyor; onu biraz sonra çekeceği acıya hazırlamak için. Sıralarda hiç düz oturan yok. Hatalar sarılı bir kol veya bacağın bozduğu muvazene ile hep umutları kırılmış, yamru yumru duyuyorlar ve büyükler küçüklere doğru eğilmişler.”
Yukarıdaki paragraftan hareketle aşağıdaki cümlede boş bırakılan yere uygun kelimeyi yazınız.
Bu edebî metin incelenirken psikoloji biliminden yararlanılır.
3-Aşağıdakilerden hangisi edebiyat-sosyoloji ilişkisiyle ilgili ulaşılabilecek sonuçlardan biri değildir?
A) Edebî metinlerin sosyal bir çevrede ortaya çıkması
B) Edebiyat ve sosyolojinin birbirini etkilemesi
C) Edebî eserlerin bir dönemin toplumsal hayatına ışık tutması
D) Yazarın toplumsal olayları tarafsız bir şekilde işlemek zorunda olması
E) Edebiyatla sosyolojinin amaçları bakımından birbirinden ayrılması
A,B,C,E seçenekleri edebiyat-sosyoloji ile ilgili ulaşılabilecek sonuçlardır. Ancak D seçeneğinde verilen yargı bilimsel eserler için geçerlidir. Edebiyat ile doğrudan ilgili bir yargı değildir. Bu nedenle doğru cevap D seçeneğidir.
4-Bir edebî eser meydana getirilirken neden başka bilimlere ihtiyaç duyulur? Aşağıya yazınız.
Bir edebî eser oluşturulurken bilimlerin verilerinden faydalanmak eserin etkileyiciliğini arttırır. Örneğin tarih romanı yazacak bir yazar, tarih bilimin verilerinden yararlanmadan bu romanı yazması onun etkileyiciliğini azaltır. Ama tarihteki olayları bilip de romanını kurgularsa etkileyiciliği daha fazla olur. Bu yüzden edebî eserler bilimlerin verilerine ihtiyaç duyar.
11. sınıf türk edebiyatı ders kitabı 177. sayfa cevapları
Sayfa 177:
3. Etkinlik
1. grup= küfe adlı manzume üç bentten oluşan birimlere sahiptir. Bu birimler tema etrafında bir araya getirilmiştir.
2. grup=---ben
----erkenden :-en tam kafiye
-----demek
-----bilmeyerek :-ek tam kafiye
-----dalgalanır
-----dayanır :-nır redif , -a tam kafiye
Şiirin ritmi aruz ölçüsüyle sağlanmıştır.Ayrıca konuşma dili ve doğal dil, ahengin sağlanmasında etkilidir.
1.a )Küfe manzumesi, şairinde belirlediği birimler doğrultusunda üç bölüme ayrılabilir.Şair bu bölümlerde konuşma dili özelliklerine önem vermiştir.Bu da dilin kaynağının halk olduğunu göstermektedir.
b)Konuşma şeklindeki bölümlerin diğer bölümlere göre sade olması , halk söyleyişlerine yer verilmesi dolayısıyladır.Bu durum metne konuşma dili ve doğal dilin ahengini sağlamaktadır.
2)Küfe manzumesi,anlatmaya bağlı edebi metinler ilede ilişkilendirlebilir. Bu ilişkilendirme Küfe adlı manzumenin hikaye ile olay örgüsü, kişiler, mekan ve zaman yönüyle ilişkilendirilmesinide sağlar
3)Küfe manzumesindeki kişiler ve olaylar , bir konak ya da saray içinde anlatılamaz.Olayın kahramanında bir şehzade olarak anlatılması mümkün değildir.Manzumedeki anlatılanların yaşandığı sosyal kesim buna uygun değildir.
4)Küfe manzuemesindeki özellikler,fecri ati ve servetifunun şiirlerinin kişisel eğilimleriyle farklı olarak topluma yöneldiğini göstermektedir.
5)Küfe manzumesinin teması yoksulluktur.
6)Manzumenin yoksulluk- gerçeklik çatışmasına dayanan gerçekliği ,sosyal problem olarak kurmaca gerçekliğin sınırlerında dönemini yansıtmaktadır.
7)Küfe manzumesi, manzum hikey geleneği ve halkın yaşayış tarzını anlatan anlayışıyla gelenek ve edebi anlayış bakımından ilişkilendirilebilir.
8)Mehmet Âkif Ersoy'un Edebî Kişiliği
**ümünün üzerinden 65 yıl geçmesine rağmen büyük şair, fikir ve dava adamı Mehmet Akif Ersoy; birbirinden güzel şiirleriyle, destanlarıyla, ölümsüz İstiklâl Marşı'yla ahlâk ve fazilet örneklerini sergilediği hatıralarıyla hâlâ aramızda yaşamaktadır.
O, sanatını İslâm'ın anlaşılması ve Müslümanların birliği için kullanmış, kuvvetli bir iman ve heyecanla sadece Türk Şiiri'nin değil, belki dünya şiirinin en mükemmel manzûmelerini söylemiştir.
Zaman,çok iyi değerlendiricidir.Mehmet Akif Ersoy gibi büyük insanların düşüncelerinin, mücadelerinin, attıkları adımların ne kadar doğru olduğunu gün geçtikçe daha iyi ortaya çıkarmaktadır.
Türkçe'ye kuvvetle hakim, Arapça ve Fransızca'yı çok iyi bilen Akif'in ilk şiir çalışmaları Baytar Mektebi'nde okuduğu yıllarda başlar.Yayınlanan ilk şiiri " Kur'an'a Hitap" başlığını taşır.Mehmet Akif, şiire Muallim Naci gibi sağlam söy- leyişli bir üstadın izinden yürüyerek başlamış, doğudan Hafız ve Sadî'yi, batıdan Lamartine ve Alexandre Dumas'ı beğenmiş ve okumuştur.
Şair,1908'den sonra, aruz ölçüsünü başarıyla kullanarak halkın dert ve sıkıntılarını dile getirdiği manzum hikayeleriyle dikkatleri üzerine çeker.Bu hikâyelerde camiler, kahvehaneler, sokaklar, meyhaneler, hastaneler, yetimler, yoksullar, idari bozukluklar tablo tablo tasvir edilir.
"... Hayır, hayâl ile yoktur benim alışverişim. İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim."
1912'li yıllar savaş yıllarıdır.Toplum şairinin şiiri değişir, destanlaşır.İlk büyük destan Çanakkale'de yaşanır ve yazılır.Bu destanın kahramanları gençliğimiz ve milletimizdir.Akif, milletinin namusunu çiğnetmeyen bu imanlı nesilden çok ümitlidir.Bu nesil, memlekete fen ve teknolojiyle donanmış, ahlâklı ve imanlı bir medeniyet getirecektir.Şair, "Çanakkale Şehitlerine" isimli şiirinde savaş anını canlı tablolarla coşkun bir şekilde anlatır.Şiirinde insanı saran ve savaş ortamının büyük dehşetini hissettiren bir anlatım hakimdir.Seçilen kelimeler, kafiyeler, ses özellikleri, savaş manzarasıyla bütünleşir ve şöyle dile gelir.
"Öteden sâikalar parçalıyor âfakı: Beriden zelzeleler kaldırıyor amâkı: Bomba şimşekleri beyniinden inip her siperin:. Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce Lağam. Atılan her lağamın yaktığı: yüzlerce adam. **üm indirmede gökler, ölü püskürmede yer O ne müthiş tipidir:saavrulur enkaz-ı beşer"
İkinci destan hüzün destanıdır.Bursa, İstiklâl Harbi öncesinde Yunanlılar tarafından işgal edilir.Bu hadise; Türk tarihinin en acı hadisesidir.O gün, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin Gümüşlü'deki türbesinde Türk'ün mu- kaddesatına hakaret edilir.Bu durum karşısında büyük bir ıstırapla haykıran ilk Türk şairi Mehmet Akif olur.Bunun üzerine Bülbül şiirini yazar.Milli şairimiz Akif, bu şiirinde 27 asırlık şiir lisanımızı tam bir gönül ürperişiyle bir yanık bülbül gibi inletir.Şiirin -nın, - nin diye musîkîsinde bir inleyiş duyulur.
Şöyle der:
"Eşin var, âşiyanın var, baharın var ki beklerdin. Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? O zümrüt tahta kondun bir semavi saltanat kurdun; Cihanın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun"
Nihayet milli şairimizin de tam merkezinde olduğu büyük bir milletin her şeyini ortaya koyarak yaptığı büyük bir savaş, Kurtuluş Savaşı ve milli şairimiz Mehmet Akif'in ümidiyle, imanıyla ortaya koyduğu İstiklâl Savaşımız kadar büyük bir eser İstiklâl Marşımız'dır.İstiklâl Marşı'nda bir milletin kendine olan güveni, imanı, ümidi, haklılığı, hür ve bağımsız yaşama kararlılığı ve geleceğe uzanan duası vardır.Bu marş Türkçe'nin bütün inceliklerini bilen bir şair tarafın- dan tam bir lisan ve vicdan sağlamlılığı içinde yazılmıştır.Akif'in Safahat'ına almadığı İstiklâl Marşı tam 724 şiir içinden seçilerek kabul edilmiştir.Bugün her zamankinden daha çok Akif'lere, Asım'lara bu milletin ihtiyacı var!
Nice Akifler'in ve nice Asımlar'ın yetişmeleri ümidiyle...
Anlama Ve Yorumlama
1)Verilen şirin ahenk ve yapı bakımından Küfe manzumesiyle parallelik gösterirken,tema ve dil bakımından Küfe manzumesinden ayrılmaktadır.
2)Bir olayın manzum şekilde yazılması,anlatılanların daha etkili bir biçimde anlatılmasını sağlamak amacıyladır.Bu nedenle Mehmet Akif'in manzum hikayeleri sosyal hayattan bir kesit taşıdığı için dönemin aynası hükmündedir.
3. Etkinlik
1. grup= küfe adlı manzume üç bentten oluşan birimlere sahiptir. Bu birimler tema etrafında bir araya getirilmiştir.
2. grup=---ben
----erkenden :-en tam kafiye
-----demek
-----bilmeyerek :-ek tam kafiye
-----dalgalanır
-----dayanır :-nır redif , -a tam kafiye
Şiirin ritmi aruz ölçüsüyle sağlanmıştır.Ayrıca konuşma dili ve doğal dil, ahengin sağlanmasında etkilidir.
1.a )Küfe manzumesi, şairinde belirlediği birimler doğrultusunda üç bölüme ayrılabilir.Şair bu bölümlerde konuşma dili özelliklerine önem vermiştir.Bu da dilin kaynağının halk olduğunu göstermektedir.
b)Konuşma şeklindeki bölümlerin diğer bölümlere göre sade olması , halk söyleyişlerine yer verilmesi dolayısıyladır.Bu durum metne konuşma dili ve doğal dilin ahengini sağlamaktadır.
2)Küfe manzumesi,anlatmaya bağlı edebi metinler ilede ilişkilendirlebilir. Bu ilişkilendirme Küfe adlı manzumenin hikaye ile olay örgüsü, kişiler, mekan ve zaman yönüyle ilişkilendirilmesinide sağlar
3)Küfe manzumesindeki kişiler ve olaylar , bir konak ya da saray içinde anlatılamaz.Olayın kahramanında bir şehzade olarak anlatılması mümkün değildir.Manzumedeki anlatılanların yaşandığı sosyal kesim buna uygun değildir.
4)Küfe manzuemesindeki özellikler,fecri ati ve servetifunun şiirlerinin kişisel eğilimleriyle farklı olarak topluma yöneldiğini göstermektedir.
5)Küfe manzumesinin teması yoksulluktur.
6)Manzumenin yoksulluk- gerçeklik çatışmasına dayanan gerçekliği ,sosyal problem olarak kurmaca gerçekliğin sınırlerında dönemini yansıtmaktadır.
7)Küfe manzumesi, manzum hikey geleneği ve halkın yaşayış tarzını anlatan anlayışıyla gelenek ve edebi anlayış bakımından ilişkilendirilebilir.
8)Mehmet Âkif Ersoy'un Edebî Kişiliği
**ümünün üzerinden 65 yıl geçmesine rağmen büyük şair, fikir ve dava adamı Mehmet Akif Ersoy; birbirinden güzel şiirleriyle, destanlarıyla, ölümsüz İstiklâl Marşı'yla ahlâk ve fazilet örneklerini sergilediği hatıralarıyla hâlâ aramızda yaşamaktadır.
O, sanatını İslâm'ın anlaşılması ve Müslümanların birliği için kullanmış, kuvvetli bir iman ve heyecanla sadece Türk Şiiri'nin değil, belki dünya şiirinin en mükemmel manzûmelerini söylemiştir.
Zaman,çok iyi değerlendiricidir.Mehmet Akif Ersoy gibi büyük insanların düşüncelerinin, mücadelerinin, attıkları adımların ne kadar doğru olduğunu gün geçtikçe daha iyi ortaya çıkarmaktadır.
Türkçe'ye kuvvetle hakim, Arapça ve Fransızca'yı çok iyi bilen Akif'in ilk şiir çalışmaları Baytar Mektebi'nde okuduğu yıllarda başlar.Yayınlanan ilk şiiri " Kur'an'a Hitap" başlığını taşır.Mehmet Akif, şiire Muallim Naci gibi sağlam söy- leyişli bir üstadın izinden yürüyerek başlamış, doğudan Hafız ve Sadî'yi, batıdan Lamartine ve Alexandre Dumas'ı beğenmiş ve okumuştur.
Şair,1908'den sonra, aruz ölçüsünü başarıyla kullanarak halkın dert ve sıkıntılarını dile getirdiği manzum hikayeleriyle dikkatleri üzerine çeker.Bu hikâyelerde camiler, kahvehaneler, sokaklar, meyhaneler, hastaneler, yetimler, yoksullar, idari bozukluklar tablo tablo tasvir edilir.
"... Hayır, hayâl ile yoktur benim alışverişim. İnan ki her ne demişsem görüp de söylemişim."
1912'li yıllar savaş yıllarıdır.Toplum şairinin şiiri değişir, destanlaşır.İlk büyük destan Çanakkale'de yaşanır ve yazılır.Bu destanın kahramanları gençliğimiz ve milletimizdir.Akif, milletinin namusunu çiğnetmeyen bu imanlı nesilden çok ümitlidir.Bu nesil, memlekete fen ve teknolojiyle donanmış, ahlâklı ve imanlı bir medeniyet getirecektir.Şair, "Çanakkale Şehitlerine" isimli şiirinde savaş anını canlı tablolarla coşkun bir şekilde anlatır.Şiirinde insanı saran ve savaş ortamının büyük dehşetini hissettiren bir anlatım hakimdir.Seçilen kelimeler, kafiyeler, ses özellikleri, savaş manzarasıyla bütünleşir ve şöyle dile gelir.
"Öteden sâikalar parçalıyor âfakı: Beriden zelzeleler kaldırıyor amâkı: Bomba şimşekleri beyniinden inip her siperin:. Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce Lağam. Atılan her lağamın yaktığı: yüzlerce adam. **üm indirmede gökler, ölü püskürmede yer O ne müthiş tipidir:saavrulur enkaz-ı beşer"
İkinci destan hüzün destanıdır.Bursa, İstiklâl Harbi öncesinde Yunanlılar tarafından işgal edilir.Bu hadise; Türk tarihinin en acı hadisesidir.O gün, Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin Gümüşlü'deki türbesinde Türk'ün mu- kaddesatına hakaret edilir.Bu durum karşısında büyük bir ıstırapla haykıran ilk Türk şairi Mehmet Akif olur.Bunun üzerine Bülbül şiirini yazar.Milli şairimiz Akif, bu şiirinde 27 asırlık şiir lisanımızı tam bir gönül ürperişiyle bir yanık bülbül gibi inletir.Şiirin -nın, - nin diye musîkîsinde bir inleyiş duyulur.
Şöyle der:
"Eşin var, âşiyanın var, baharın var ki beklerdin. Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? O zümrüt tahta kondun bir semavi saltanat kurdun; Cihanın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun"
Nihayet milli şairimizin de tam merkezinde olduğu büyük bir milletin her şeyini ortaya koyarak yaptığı büyük bir savaş, Kurtuluş Savaşı ve milli şairimiz Mehmet Akif'in ümidiyle, imanıyla ortaya koyduğu İstiklâl Savaşımız kadar büyük bir eser İstiklâl Marşımız'dır.İstiklâl Marşı'nda bir milletin kendine olan güveni, imanı, ümidi, haklılığı, hür ve bağımsız yaşama kararlılığı ve geleceğe uzanan duası vardır.Bu marş Türkçe'nin bütün inceliklerini bilen bir şair tarafın- dan tam bir lisan ve vicdan sağlamlılığı içinde yazılmıştır.Akif'in Safahat'ına almadığı İstiklâl Marşı tam 724 şiir içinden seçilerek kabul edilmiştir.Bugün her zamankinden daha çok Akif'lere, Asım'lara bu milletin ihtiyacı var!
Nice Akifler'in ve nice Asımlar'ın yetişmeleri ümidiyle...
Anlama Ve Yorumlama
1)Verilen şirin ahenk ve yapı bakımından Küfe manzumesiyle parallelik gösterirken,tema ve dil bakımından Küfe manzumesinden ayrılmaktadır.
2)Bir olayın manzum şekilde yazılması,anlatılanların daha etkili bir biçimde anlatılmasını sağlamak amacıyladır.Bu nedenle Mehmet Akif'in manzum hikayeleri sosyal hayattan bir kesit taşıdığı için dönemin aynası hükmündedir.
7. sınıf Türkçe çalışma kitabı 160 cevapları
Sayfa 160:
3.etk.Kültür insan topluluklarının yaşama biçiminin göstergesidir.İnsan tarafından üretilen herşey kültür kaps***** girer.Atatürk laik ve demokratik cumhuriyeti kurarken temelin kültür olduğunu ısrarla belirtmiştir.Milli kültürü oluşturan bazı unsurlar türküler-halk oyunları-masallar gibi.
3.Etk.1)Türk dilinin çok kolay bir dil olduğu.
2)Milli kültürün çok önemli olduğu.
1)Türk Dil Kurumunun 1932 de kurulması.
2)Türk alfabesinin 1 Ocak 1929 da yürürlüğe girmesi
3.etk.Kültür insan topluluklarının yaşama biçiminin göstergesidir.İnsan tarafından üretilen herşey kültür kaps***** girer.Atatürk laik ve demokratik cumhuriyeti kurarken temelin kültür olduğunu ısrarla belirtmiştir.Milli kültürü oluşturan bazı unsurlar türküler-halk oyunları-masallar gibi.
3.Etk.1)Türk dilinin çok kolay bir dil olduğu.
2)Milli kültürün çok önemli olduğu.
1)Türk Dil Kurumunun 1932 de kurulması.
2)Türk alfabesinin 1 Ocak 1929 da yürürlüğe girmesi
10. sınıf türk edebiyatı dersi 2. dönem 2. yazılı soruları ve cevapları
S=1 Anonim halk şiiri nazım şekilleri nelerdir? (10 puan)
S=2 Âşık Edebiyatı nazım şekillerinden olan “koşma” konusuna göre çeşitlenmektedir. Konusuna göre koşma türlerini yazınız ve açıklayınız.
S=3 Aşağıdaki boşlukları doldurunuz.
· Taşlamaya Divan edebiyatında ………………….; Batı edebiyatında ise …………… karşılığıdır.
· Ağıt türünün İslamiyetten önceki nazım şekline ………………..; Divan edebiyatındaki nazım şekline ………………. denir.
S=4 “Maniler sözlü halk edebiyatının bir koludur. Yaratıcısı adsız halk sanatçıları olan dörtlük biçimindeki şiir türüdür. Çoğunlukla 7 heceli ve 4 dizeli tek kıtadan oluşur. Birinci, ikinci ve dördüncü dizeler, birbiriyle uyaklı, üçüncü dize bağımsızdır. Manilerin karşılıklı atışma şeklinde olanları da vardır.”
S=5 Yukarıdaki açıklamalara uygun “Gelin-Kaynana atışması” yazınız.
S=6 “Türkü” nazım şeklinin özelliklerinden 5 tanesini yazınız.
S=7 Aşağıda yazılmış olan Nutuk ve Türkü’nün benzer ve farklılıklarını yazınız.
TÜRKÜ
Kağızman’a ısmarladım nar gele,
Gümüş kemer ince bele dar gele.
Baharda yayılır kuzu yan yana,
Benim yârim inci takar gerdana.
Benim yârim güzellerden bir tane,
İçlerinden sarı saçlı güldane.
Anonim
NUTUK
İy özin ansan bilen,
Var edeb öğren edeb.
İy edeb erkân bilen,
Var, edeb öğren edeb.
Edeb gerkdür kula,
Ta işi temiz ola,
Edebsüz girme yola,
Var, edeb öğren edeb.
Kaygusuz Abdal uyan,
Aşkı bil ışka boyan,
Şöyle dimişdür diyen,
Var, edeb öğren edeb.
Kaygusuz Abdal
S=8Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yapı unsurları nelerdir?
CEVAP ANAHTARI
C= 1 Anonim halk şiiri nazım şekilleri:
a) Türkü
b) Mani
c) Destan
C=2 Konularına göre koşma türleri:
d) Güzelleme: Aşk, güzellik, tabiat, hasret gibi konuları işler.
e) Koçaklama: Yiğitlik, kahramanlık gibi konuları işler.
f) Taşlama: Bir olayı veya bir kişiyi eleştirir.
g) Ağıt: Acıklı bir olay veya ölüm sebebiyle duyulan üzüntüyü dile getirmek için söylenmiş manzumelerdir.
C= 3 Aşağıdaki boşlukları doldurunuz.
h) Taşlamaya Divan edebiyatında HİCİV, Batı edebiyatında ise SATİR karşılığıdır.
i) Ağıt türünün İslamiyetten önceki nazım şekline SAGU, Divan edebiyatındaki nazım şekline MERSİYE denir.
C=4 Mani atışması yazılmasında dikkat edilecek hususlar:
j) Konuya uygun seçilmesi.
k) Karşılıklı atışmaya yönelik olması ( Bir maninin Kaynana,diğer maninin Gelin tarafından dile getirilmesi).
l) Birinci, ikinci ve dördüncü dizelerin birbiriyle uyaklı ve üçüncü dizenin bağımsız olması.
m) Maniler ayrı ayrı 4 dizeli tek kıtadan oluşması.
C=5 Türkü;
n) Türküler 8’li veya 11’li hece ölçüsüyle söylenir.
o) Türkülerde aşk, tabiat, güzellik vb. konular işlenir.
p) Türkülerde asıl sözler bentlerde dile getirilir.
q) Her bendin sonunda kavuştak denilen bölümler vardır.
r) Türküler söylendikleri yere göre değişiklik gösterir.
C= 6 Benzer ve farklı yönleri:
· İkisinde de başlık yoktur.
· İkisi de kafiyelidir.
· Dilleri sadedir.
· Konuları farklıdır.
· Nutuk dizeden, Türkü beyitten oluşmuştur.
· Nutuk’un son dizesinde şairin mahlası vardır; Türküde yoktur.
· Nutuk’un şairi bellidir; Türkü ise anonimdir.
· Nutuk, Dini-Tasavvufi Halk Edeb. Ürünüdür; Türkü, Anonim Halk Edeb. Ürünüdür.
C=7 Yapı;
s) Olay b) Kişi c) Mekan d) Zaman
unsurlarından oluşur.
S=2 Âşık Edebiyatı nazım şekillerinden olan “koşma” konusuna göre çeşitlenmektedir. Konusuna göre koşma türlerini yazınız ve açıklayınız.
S=3 Aşağıdaki boşlukları doldurunuz.
· Taşlamaya Divan edebiyatında ………………….; Batı edebiyatında ise …………… karşılığıdır.
· Ağıt türünün İslamiyetten önceki nazım şekline ………………..; Divan edebiyatındaki nazım şekline ………………. denir.
S=4 “Maniler sözlü halk edebiyatının bir koludur. Yaratıcısı adsız halk sanatçıları olan dörtlük biçimindeki şiir türüdür. Çoğunlukla 7 heceli ve 4 dizeli tek kıtadan oluşur. Birinci, ikinci ve dördüncü dizeler, birbiriyle uyaklı, üçüncü dize bağımsızdır. Manilerin karşılıklı atışma şeklinde olanları da vardır.”
S=5 Yukarıdaki açıklamalara uygun “Gelin-Kaynana atışması” yazınız.
S=6 “Türkü” nazım şeklinin özelliklerinden 5 tanesini yazınız.
S=7 Aşağıda yazılmış olan Nutuk ve Türkü’nün benzer ve farklılıklarını yazınız.
TÜRKÜ
Kağızman’a ısmarladım nar gele,
Gümüş kemer ince bele dar gele.
Baharda yayılır kuzu yan yana,
Benim yârim inci takar gerdana.
Benim yârim güzellerden bir tane,
İçlerinden sarı saçlı güldane.
Anonim
NUTUK
İy özin ansan bilen,
Var edeb öğren edeb.
İy edeb erkân bilen,
Var, edeb öğren edeb.
Edeb gerkdür kula,
Ta işi temiz ola,
Edebsüz girme yola,
Var, edeb öğren edeb.
Kaygusuz Abdal uyan,
Aşkı bil ışka boyan,
Şöyle dimişdür diyen,
Var, edeb öğren edeb.
Kaygusuz Abdal
S=8Anlatmaya bağlı edebi metinlerde yapı unsurları nelerdir?
CEVAP ANAHTARI
C= 1 Anonim halk şiiri nazım şekilleri:
a) Türkü
b) Mani
c) Destan
C=2 Konularına göre koşma türleri:
d) Güzelleme: Aşk, güzellik, tabiat, hasret gibi konuları işler.
e) Koçaklama: Yiğitlik, kahramanlık gibi konuları işler.
f) Taşlama: Bir olayı veya bir kişiyi eleştirir.
g) Ağıt: Acıklı bir olay veya ölüm sebebiyle duyulan üzüntüyü dile getirmek için söylenmiş manzumelerdir.
C= 3 Aşağıdaki boşlukları doldurunuz.
h) Taşlamaya Divan edebiyatında HİCİV, Batı edebiyatında ise SATİR karşılığıdır.
i) Ağıt türünün İslamiyetten önceki nazım şekline SAGU, Divan edebiyatındaki nazım şekline MERSİYE denir.
C=4 Mani atışması yazılmasında dikkat edilecek hususlar:
j) Konuya uygun seçilmesi.
k) Karşılıklı atışmaya yönelik olması ( Bir maninin Kaynana,diğer maninin Gelin tarafından dile getirilmesi).
l) Birinci, ikinci ve dördüncü dizelerin birbiriyle uyaklı ve üçüncü dizenin bağımsız olması.
m) Maniler ayrı ayrı 4 dizeli tek kıtadan oluşması.
C=5 Türkü;
n) Türküler 8’li veya 11’li hece ölçüsüyle söylenir.
o) Türkülerde aşk, tabiat, güzellik vb. konular işlenir.
p) Türkülerde asıl sözler bentlerde dile getirilir.
q) Her bendin sonunda kavuştak denilen bölümler vardır.
r) Türküler söylendikleri yere göre değişiklik gösterir.
C= 6 Benzer ve farklı yönleri:
· İkisinde de başlık yoktur.
· İkisi de kafiyelidir.
· Dilleri sadedir.
· Konuları farklıdır.
· Nutuk dizeden, Türkü beyitten oluşmuştur.
· Nutuk’un son dizesinde şairin mahlası vardır; Türküde yoktur.
· Nutuk’un şairi bellidir; Türkü ise anonimdir.
· Nutuk, Dini-Tasavvufi Halk Edeb. Ürünüdür; Türkü, Anonim Halk Edeb. Ürünüdür.
C=7 Yapı;
s) Olay b) Kişi c) Mekan d) Zaman
unsurlarından oluşur.
8. Sınıf İngilizce Kitabı Sayfa 111 112 113 Cevapları
Sayfa 111
A:Pre Reading
Soruların Cevapları
1. I'd like to have a career in teaching
2.Both my parents are teachers and they want me to be come a teacher ,too
3.I have to go to a teachers training collage and take the KPSS exam
B1 BÖLÜMÜ
1.he is intrested in computers and his crazy about working on the computer and putting in and out part
2.they think it is a respected and well-paid job
3.she is good at drawing
4.they think it is a secure job
SAYFA 112
C1 BÖLÜMÜ
1-F
2-a
3-g
4-c
5-h
6-b
7-d
8-e
SAYFA-113
A1 Bölümü
soruların cevapları
1-Yes I'd like to become a poet
2- My parents, the students counsellor at school or my relatives
3-Yes I usually follow their advice
B2-BÖLÜMÜ
1 set our goal
2. be realistic
3.write your goal down
4.break your goal into smallar part
5.dont give up
6.facus on your goal
A:Pre Reading
Soruların Cevapları
1. I'd like to have a career in teaching
2.Both my parents are teachers and they want me to be come a teacher ,too
3.I have to go to a teachers training collage and take the KPSS exam
B1 BÖLÜMÜ
1.he is intrested in computers and his crazy about working on the computer and putting in and out part
2.they think it is a respected and well-paid job
3.she is good at drawing
4.they think it is a secure job
SAYFA 112
C1 BÖLÜMÜ
1-F
2-a
3-g
4-c
5-h
6-b
7-d
8-e
SAYFA-113
A1 Bölümü
soruların cevapları
1-Yes I'd like to become a poet
2- My parents, the students counsellor at school or my relatives
3-Yes I usually follow their advice
B2-BÖLÜMÜ
1 set our goal
2. be realistic
3.write your goal down
4.break your goal into smallar part
5.dont give up
6.facus on your goal
10. sınıf türk edebiyatı ders kitabı 152. sayfa cevapları
Sayfa 152 13 Etkinlik
Vardar Ovası Türküsü dilden dile geçerek günümüze ulaşmıştır yani anonimdir
2 soru a şıkkı
Derleyen sözcüğü;bu türkünün söyleyeninin bilinmediği,kuşaktan kuşağa atlanılarak günümüze geldini ve Suat Batur tarafından yazıya geçirildiğini gösteriyor
2 soru b şıkkı
Türkülerin yazıya geçirilerek kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaştığını anlıyoruz
Vardar Ovası Türküsü dilden dile geçerek günümüze ulaşmıştır yani anonimdir
2 soru a şıkkı
Derleyen sözcüğü;bu türkünün söyleyeninin bilinmediği,kuşaktan kuşağa atlanılarak günümüze geldini ve Suat Batur tarafından yazıya geçirildiğini gösteriyor
2 soru b şıkkı
Türkülerin yazıya geçirilerek kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze ulaştığını anlıyoruz
9. sınıf biyoloji ders kitabı 203. sayfa cevapları
203.Sayfa
Yatay 2.Saprofit 4.İskelet 8.Ototrof 9.Damarlı 11.Filogenetik 12.Aerobik 14.Alem 15.Başkalaşım 16.Gram 18.Endemik 19.Parazit 20.Takım
Düşey 1.Prokarya 3.Memeliler 5.Sınıflandırma 6.Tür 7.Toy 10.Analog 13.Kurbağa 17.Maya
Yatay 2.Saprofit 4.İskelet 8.Ototrof 9.Damarlı 11.Filogenetik 12.Aerobik 14.Alem 15.Başkalaşım 16.Gram 18.Endemik 19.Parazit 20.Takım
Düşey 1.Prokarya 3.Memeliler 5.Sınıflandırma 6.Tür 7.Toy 10.Analog 13.Kurbağa 17.Maya
11. sınıf felsefe ders kitabı 34. sayfa cevapları
sayfa 34:
1.öğretici bilgidir
2.bilgilerimizi araştırarak, okuyarak öğreniriz
3.soru sorarak ve merak ederek değerlendiririz
1.öğretici bilgidir
2.bilgilerimizi araştırarak, okuyarak öğreniriz
3.soru sorarak ve merak ederek değerlendiririz
9. sınıf biyoloji ders kitabı 242.-246. sayfa arası cevapları
242-246.Sayfa
1.D 2.D 3.D 4.Y 5.Y 6.D
1.çevre sorunları 2.çevre 3.toprak kirliliği 4.gürültü 5.ozon tabakası 6.erozyona 7.enerji 8.doğal gaz,yenilenebilir
1.D 2.A 3.C 4.B 5.D 6.E 7.D
1.D 2.D 3.D 4.Y 5.Y 6.D
1.çevre sorunları 2.çevre 3.toprak kirliliği 4.gürültü 5.ozon tabakası 6.erozyona 7.enerji 8.doğal gaz,yenilenebilir
1.D 2.A 3.C 4.B 5.D 6.E 7.D
10. sınıf coğrafya kitabı 180 - 181.Sayfaların Cevapları
LİSE 2 . SINIFLAR Coğrafya ÖLÇME DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI SAYFA 180-181
AŞAĞIDAKİ SORULARI CEVAPLAYINIZ...
1-Türkiye'de doğum ve ölüm oranlarının birbirine en çok yaklaştığı dönemler ve bunun nüfus artışına etkileri nelerdir?
Nüfus artışının temel sebelerinden bir tanesi doğum ve ölüm oranlarıdır.Doğum ve ölüm oranlarındaki artış yada azalışlar direk olarak nüfus artışı üzerinde etkilidir.Türkiye nüfusu incelendiğinde bu oranların birbirine en çok yaklaştığı dönemler 1940 -1945 li yıllar arasıdır.Bu dönemde ülkemizde 2. dünya savaşından dolayı erkek nüfusun silah altına alınmasından dolayı doğum oranlarında azalma olmuş ölüm oranları doğum oranları düştüğü için daha yüksek görünmüştür.Buda nüfus artış oranını direk etkilemiştir.
2-Türkiye'de genç nüfus oranının fazla olmasının nedenlerini belirtiniz.
Ülkemiz tam olarak gelişmiş bir ülke özelliği göstermemektedir.Aile planlaması tam olarak uygulanamamaktadır.Özellikle şehirlerde bu sağlanabilse bile kırsal kesimde eğitim öğretim seviyesine bağlı oalrak aile planlaması yeteri kadar uygulanmamakta buda doğumları ve devamında genç nüfus oranının artmasında etkilidir.Yine bu konu üzerinde doğan çocukların ölüm oranlarının artan ve düzelen sağlık hizmetleriyle düşmeside genç nüfus üzerinde etkili olmuştur.
3-Türkiye'de çalışanların yaş ortalaması Avrupa ülkelerine göre düşüktür nedeni nedir?
Çalışan nüfusun yaş ortalaması bir ülkenin gelişmişlik göstergeleri içerisinde yer alır.Gelişmiş ülkelerde sosyal güvenlik yapısı çok daha sağlıklı ve düzgün işlemektedir.Ailelerin ekonomik yapıları çok daha iyi durumdadır devlet tarafından aileye yapılan çocuk yardımı ve sağlanan haklar çok daha yeterlidir.Bu konu ile ilgili kontrol mekanızmaları çok daha sağlıklı işler.Ülkemiz ise tam olarak gelişmemiş gelişmekte olan bir ülkedir.Genç nüfus oranı fazla ailelerin sosyal hakları ve devletten aldıkları yardımlar sınırlıdır.Bu sebeblerden dolayı aile içi geçim sıkıntısı hat safhadadır.Bu nokta çocukların aileye destek amaçlı erken yaşta çalışmaya başlamasına sebeb olmaktadır.Yine bu konuda devlet bazında yapılan kontroller yetersizdir.
4-Türkiyede çalışan nüfusun yarıya yakını tarım kesiminde istihdam edilmektedir. Neden?
Ülkemiz tarım toplumu olma özelliğini tam olarak değiştirememiş sanayileşme ve hizmet sektörünün istenilen düzeyde gelişme gösteremediği yada bölgesel farklılıkların olduğu gelişmekte olan ülke özelliği gösterir.Makinalı tarıma tam olarak geçilememesi,modern tarım metodlarının tam olarak uygulanaması hala insan gücüne duyulan ihtiyacı arttırmaktadır.Yine ülkemizde dört mevsim ve çeşitli iklimlerin görülmesi tarımsal üretimi destekleyici rol oynar bu tarımsal üretim faaliyetlerinin yoğunluk kazanmasında insana duyulan ihtiyacı arttırır.Gelişmiş ülkelerde ise modern tarım metodları kullanılarak az iş gücü yüksek verim elde edilir.Gelişmişlikle beraber sanayileşme ve kentleşme oranlarının yüksek olması nüfusun büyük bir kısmını bu alanlara kaydırarak tarımda çalışan kişi sayısını azaltır.
5-Türkiye'de sanayi ve hizmet sektörü belirli alanlarda toplanmıştır.Bu durum bu merkezlerin hangi özelliği ile ilgilidir.
Sanayi ve hizmet sektörünün belirli alanlarda toplanması bu alanların Ulaşım, Pazar,sermaye,
iş gücü ,iklim,yerşekilleri vb özelliklerinin avantajlı olmasından kaynaklıdır.
6-Aşağıdaki grafikten yararlanarak Türkiye'deki nüfus artışı ile seçilmiş ülkelerin nüfus artışlarını karşılaştırınız.?
Kitabınızdaki grafik incelendiğinde Hindistan'ın nüfus artış oranı ve Azerbaycan'ın nüfus artışları Türkiye ile benzerlik göstermekte nüfus artış oranları fazla...Almanya ,İngiltere ,İspanya gibi ülkeler gelişmişlik göstergesi olarak nüfus artış oranları düşük ki bu kadar düşük olması ülkeler için bir sorundur.Nüfusun dinamizm kazanması ve devamlılığı için nüfusartış oranı daha yüksek olmalıdır.Bulgaristan Nüfus artış oranı bakımından çok daha gerilerde hatta eksi değerlerdedir. Nüfus artış hızının eksi değerde olması o ülkenin nüfusunun kendini yenileyemediğini ve yok olduğunu gösterir.
AŞAĞIDAKİ BOŞLUKLARI DOLDURUNUZ.
1-İş gücü Eğitimi,Mesleki eğitim,teknik eğitim,
2-Bağımlı Nüfus
3-Göç almasıdır.
4-Bakı ,güneşlenme
5-Yayla Oba yerleşmeleri
AŞAĞIDAKİ İFADELERİN DOĞRU VE YANLIŞ OLDUKLARINI BELİRTİNİZ.
1-Y 2-Y 3-D 4-Y 5-Y 6-D 7-Y 8-Y 9-D 10-Y 11-Y
AŞAĞIDAKİ ÇOKTAN SEÇMELİ SORULARI CEVAPLAYINIZ.
1-D
2-E
3-A
4-A
AŞAĞIDAKİ SORULARI CEVAPLAYINIZ...
1-Türkiye'de doğum ve ölüm oranlarının birbirine en çok yaklaştığı dönemler ve bunun nüfus artışına etkileri nelerdir?
Nüfus artışının temel sebelerinden bir tanesi doğum ve ölüm oranlarıdır.Doğum ve ölüm oranlarındaki artış yada azalışlar direk olarak nüfus artışı üzerinde etkilidir.Türkiye nüfusu incelendiğinde bu oranların birbirine en çok yaklaştığı dönemler 1940 -1945 li yıllar arasıdır.Bu dönemde ülkemizde 2. dünya savaşından dolayı erkek nüfusun silah altına alınmasından dolayı doğum oranlarında azalma olmuş ölüm oranları doğum oranları düştüğü için daha yüksek görünmüştür.Buda nüfus artış oranını direk etkilemiştir.
2-Türkiye'de genç nüfus oranının fazla olmasının nedenlerini belirtiniz.
Ülkemiz tam olarak gelişmiş bir ülke özelliği göstermemektedir.Aile planlaması tam olarak uygulanamamaktadır.Özellikle şehirlerde bu sağlanabilse bile kırsal kesimde eğitim öğretim seviyesine bağlı oalrak aile planlaması yeteri kadar uygulanmamakta buda doğumları ve devamında genç nüfus oranının artmasında etkilidir.Yine bu konu üzerinde doğan çocukların ölüm oranlarının artan ve düzelen sağlık hizmetleriyle düşmeside genç nüfus üzerinde etkili olmuştur.
3-Türkiye'de çalışanların yaş ortalaması Avrupa ülkelerine göre düşüktür nedeni nedir?
Çalışan nüfusun yaş ortalaması bir ülkenin gelişmişlik göstergeleri içerisinde yer alır.Gelişmiş ülkelerde sosyal güvenlik yapısı çok daha sağlıklı ve düzgün işlemektedir.Ailelerin ekonomik yapıları çok daha iyi durumdadır devlet tarafından aileye yapılan çocuk yardımı ve sağlanan haklar çok daha yeterlidir.Bu konu ile ilgili kontrol mekanızmaları çok daha sağlıklı işler.Ülkemiz ise tam olarak gelişmemiş gelişmekte olan bir ülkedir.Genç nüfus oranı fazla ailelerin sosyal hakları ve devletten aldıkları yardımlar sınırlıdır.Bu sebeblerden dolayı aile içi geçim sıkıntısı hat safhadadır.Bu nokta çocukların aileye destek amaçlı erken yaşta çalışmaya başlamasına sebeb olmaktadır.Yine bu konuda devlet bazında yapılan kontroller yetersizdir.
4-Türkiyede çalışan nüfusun yarıya yakını tarım kesiminde istihdam edilmektedir. Neden?
Ülkemiz tarım toplumu olma özelliğini tam olarak değiştirememiş sanayileşme ve hizmet sektörünün istenilen düzeyde gelişme gösteremediği yada bölgesel farklılıkların olduğu gelişmekte olan ülke özelliği gösterir.Makinalı tarıma tam olarak geçilememesi,modern tarım metodlarının tam olarak uygulanaması hala insan gücüne duyulan ihtiyacı arttırmaktadır.Yine ülkemizde dört mevsim ve çeşitli iklimlerin görülmesi tarımsal üretimi destekleyici rol oynar bu tarımsal üretim faaliyetlerinin yoğunluk kazanmasında insana duyulan ihtiyacı arttırır.Gelişmiş ülkelerde ise modern tarım metodları kullanılarak az iş gücü yüksek verim elde edilir.Gelişmişlikle beraber sanayileşme ve kentleşme oranlarının yüksek olması nüfusun büyük bir kısmını bu alanlara kaydırarak tarımda çalışan kişi sayısını azaltır.
5-Türkiye'de sanayi ve hizmet sektörü belirli alanlarda toplanmıştır.Bu durum bu merkezlerin hangi özelliği ile ilgilidir.
Sanayi ve hizmet sektörünün belirli alanlarda toplanması bu alanların Ulaşım, Pazar,sermaye,
iş gücü ,iklim,yerşekilleri vb özelliklerinin avantajlı olmasından kaynaklıdır.
6-Aşağıdaki grafikten yararlanarak Türkiye'deki nüfus artışı ile seçilmiş ülkelerin nüfus artışlarını karşılaştırınız.?
Kitabınızdaki grafik incelendiğinde Hindistan'ın nüfus artış oranı ve Azerbaycan'ın nüfus artışları Türkiye ile benzerlik göstermekte nüfus artış oranları fazla...Almanya ,İngiltere ,İspanya gibi ülkeler gelişmişlik göstergesi olarak nüfus artış oranları düşük ki bu kadar düşük olması ülkeler için bir sorundur.Nüfusun dinamizm kazanması ve devamlılığı için nüfusartış oranı daha yüksek olmalıdır.Bulgaristan Nüfus artış oranı bakımından çok daha gerilerde hatta eksi değerlerdedir. Nüfus artış hızının eksi değerde olması o ülkenin nüfusunun kendini yenileyemediğini ve yok olduğunu gösterir.
AŞAĞIDAKİ BOŞLUKLARI DOLDURUNUZ.
1-İş gücü Eğitimi,Mesleki eğitim,teknik eğitim,
2-Bağımlı Nüfus
3-Göç almasıdır.
4-Bakı ,güneşlenme
5-Yayla Oba yerleşmeleri
AŞAĞIDAKİ İFADELERİN DOĞRU VE YANLIŞ OLDUKLARINI BELİRTİNİZ.
1-Y 2-Y 3-D 4-Y 5-Y 6-D 7-Y 8-Y 9-D 10-Y 11-Y
AŞAĞIDAKİ ÇOKTAN SEÇMELİ SORULARI CEVAPLAYINIZ.
1-D
2-E
3-A
4-A
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)