SELİN
Sevda derler bu yakan aleve nar’a
El gibi uzak kalma ne olur ne olur bana
Lütuf gibi gülüşün elbet amma
İnan senden başkasına bakmayan bana
Nur gibi gelir o güzel rana.
FİLİZ
Ferman gibidir,
İçimi titreten gözlerin,
Latif gelir ardından şakrak gülüşün
İlkin çağlayan gibi çağıl çağıl
Zülfüyle akar saçların gün gün.
SONGÜL
Sevdalılar iyi bilir
O aşkın gelişini
Nevbahar gibi gelip
Güzde birden bitişini
Ülke ülke gezipte
Lütfa senle erişimi.
BUKET
Bin bir çiçekten demet,
Uçan polenden gök kelebek
Kalbe doğan bir şölen gibi,
Eğer “Sen kimsin?” dersen hala,
Tabii ki Buket, B-U-K-E-T
ONUR
On bin yıldan beridir diktir başımız bizim
Namerde boyun eğmez
Uşaklık hiç etmeyiz
Ruhumuzu teslim eder yine yoldan dönmeyiz.
GÖZDE
Gökyüzünde yıldızlardan kuşaklar
Övgüyle seni, hep seni anlatırlar
Zülüflerin ay gibidir gözlerimde ışıldar
Düşlerimde belirir ahulu bakışlar ve sevgilim
Ellerinde aşkımızın yüreği parlar
DUYGU
Dünü unuttum sanma
Uğrunda öldüm sanma
Yudum yudum içtiğim o
Güzelliği artık anla.
Usulca gönüller doldu bu ism-i şanla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder